Milletvekilimiz Yasin Aktay, "Esed rejimi, DEAŞ, PYD ve İran can ciğer kuzu sarması. Şuanda İran ve Suriye petrol ihtiyacını DEAŞ’tan karşılıyor. DEAŞ’ın ve bölgedeki karanlık petrol tüccarlarının elinde bulundurduğu Musul petrolü şuanda Esed’in savaşını finanse ediyor" dedi.
Parlamentolar Arası Birlik Komisyonu Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, Türkiye’nin DEAŞ terör örgütüyle mücadelesini eleştiren ülkelerin aslında şuanda DEAŞ’la işbirliği halinde olduğuna dikkat çekti.
Erdemli Düşünce ve Eylem Platformu’nun (EDEP) "Türk Dış Politikasından Suriye’ye Bakış" konulu söyleşi programına katılan Aktay, bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Geçmişten bugüne Türkiye’nin Suriye politikasına değinen Aktay, Türkiye’nin Suriye konusunda ilkeli duruşunu hep koruduğunu söyledi.
Türkiye’ye Suriye ile ilişkisini kessin diye baskı yapılırken dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’ye gittiğini ve Esed ile 6-7 saat süren görüşmeler yaptığını hatırlatan Aktay, Davutoğlu’nun o gün Esed’e ’Protestolarla mücadele etmenin bin bir türlü yolu var, illa öldürmek zorunda değilsin, öldürünce meşruiyetin gidiyor’ dediğine dikkat çekti.
Fakat Esed’in görüşmelerde farklı, arkadan farklı tavırlar sergilediğini kaydeden Aktay, “O zaman edindiğimiz izlenimler, görüşmeler olumlu geçiyOrdu fakat Dışişleri Bakanımız Türkiye’ye döner dönmez yoğun bir katliam yapıldı. O zaman ABD Dışişleri Bakanı Clinton bize dedi ki ‘Suriye ile ilişkinizi kesin’. Bizde dedik ki herhalde biz ilişkimizi kesersek Esed rejimi hemen düşürülecek. Yalnız biz yine biraz daha zaman istedik" ifadelerini kullandı.
"FİLM DAHA BİTMİŞ DEĞİL”
"Her halükarda böyle bir caniyle, böyle bir zalimle ilişkimiz devam etmezdi" diyen Aktay, bazı çevrelerin "Suriye ile ilişkileri kesmemeliydik" eleştirilerine de şöyle cevap verdi: "Suriye ile ilişkileri kesmemek gibi bir lüksümüz yoktu. Bir ilkesel açıdan yok; yani kendi halkını hiç acımadan kıtır kıtır kesen bir caniyle daha fazla ilişkimizi sürdüremezdik.
Şuan hala gidişatı izliyoruz, film daha bitmiş değil." Suriye rejiminin İsrail’le ilişkilerine işaret eden Prof. Dr. Yasin Aktay, iki ülke arasında ciddi bir sorun yaşanmadığını, 1967 yılında Golan Tepeleri’nin İsrail’e devredilmesinin aslında danışıklı dövüş olduğunu ileri sürdü. Aktay, Golan Tepesi’nin Esad tarafından bir tane bile top atılmadan İsrail’e hediye edildiğini söyledi.
"ARAP BAHARI İLK SURİYE’DE TÖKEZLEDİ”
Arap Baharı’nın Suriye’de tökezlediğini kaydeden Aktay, orada tökezleme olmasaydı bugün bu coğrafyaların daha farklı olabileceğini belirtti. Rusya’nın Suriye üzerindeki emellerini anlatan Aktay, Suriye’nin Rusya’nın hep ilgi alanında olduğunu tarihten örneklerle aktardı.
Rusya’nın sıcak deniz hayalinde Suriye’yi aracı bir coğrafya olarak gördüğüne dikkat çeken Aktay, "Rusya’nın sıcak denizlere inme sevdası her defasında ona pahalıya mal olmuştur" dedi. AK Parti hükümetlerinin Esad ile geçmişte can ciğer kuzu sarması olduğu yönündeki eleştirilere de cevap veren Aktay, Esad’la geçmişe dönük ilişkilerin eleştirmesinin çok tuhaf bir durum olduğunu söyledi. Esad’ın geçmişte katil olmadığını ama bugün katil olduğunu vurgulayan Yasin Aktay, babasından dolayı da kan davası güdülmediğini söyledi.
"RUSYA EKONOMİSİ SURİYE ÜZERİNDEN BİR SAVAŞI KALDIRACAK GÜÇTE DEĞİL”
Rusya’nın uzun vadede Suriye üzerinden bir savaşı ekonomik olarak asla kaldıramayacağını vurgulayan Aktay, Türkiye’nin de şuanda asla Rusya ile savaşa girmek gibi bir düşüncesinin olamayacağını dile getirdi. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Rusya ile ittifak kurmaya hazırız.
Şangay 5’lisine dahil olmak istedik, Avrupa Birliği’ne rest çektik biz. Rusya adam olsa beraber olmak zorundayız. Rusya bizimle ittifak kurduğu takdirde kendisi için de, bölge için de daha iyi olacaktır. Rusya burada çok ince düşünemiyor, kaba düşünüyor. Böyle bir krizde kendi içinde büyük infial yaşıyor. Rusya’nın Suriye üzerinden yaptığı bazı planlar ve uygulamalar bizi rahatsız ediyor. Buna karşılık Türkiye’nin tutumu ilkeseldir."
"GEÇMİŞTE AMERİKA VE AVRUPA’YA RAĞMEN RUSYA’NIN YANINDA OLDUK”
Rusya’nın büyük bir siyaset hatası yaptığını yineleyen Aktay, “Rusya şuanda çok iyi manada düşünebilirse Türkiye’den daha iyi bir müttefikinin olamayacağını bilir. Biz Rusya ile ilişkilerimizi bugüne kadar Amerika’ya ve Avrupa’ya rağmen yürüttük" dedi.
Rusya savaş uçağının sınır ihlalinin birileri tarafından bilinçli bir şekilde saptırıldığını kaydeden Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ege’de uçaklar tarafından sınırımızın ihlal edilmesiyle Suriye sınırında bu konjonktürdeki sınır ihlalleri karıştırılmamalı.
Şimdi sen angajman kuralları diye bir şey koymuşuz, bizim oradaki duyarlılığımız en üst seviyede. Sen bu sınırı böyle rastgele ihlal edemezsin. Ettiğin anda da bizde bu tavrı göstermek zorundayız. Bunun şöyle bir hayırlı tarafı olmuş oldu; bütün dünyanın dikkatini Rusya’nın Suriye’de yapmakta olduğu planı gösterme fırsatı oldu. Ne yapıyor? Orada terörle mücadele falan etmiyor. DAEŞ’le mücadele adına giriyorlar Suriye’ye fakat DAEŞ’e dokundukları yok. Şimdi ortaya çıktı ki rejim, DEAŞ, PYD ve İran can ciğer kuzu sarması. Şuanda İran ve Suriye petrol ihtiyacını DEAŞ’tan karşılıyor. Neden DEAŞ’tan karşılıyor? Çünkü aslında DEAŞ Suriye rejiminin ürettiği bir şube."
"TÜRKİYE’NİN MUSUL’DAKİ AMACI DEAŞ’I TEMİZLEMEKTİR”
Irak merkezi hükümetiyle yaşanan Musul gerginliğiyle ilgili olarak Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin açıklamalarına sert tepki gösteren Aktay, Abadi’nin cazgırlık yaptığını söyledi. Türkiye ile Irak arasında gerçekleşen birkaç toplantıya bizzat kendisinin katıldığını belirten Aktay, o toplantılarda bizzat Abadi’nin Musul’da askeri eğit donat için birlik istediğini ifade etti.
Hatta birlikleri yeterli bulmayıp sayısının artırılmasını da Abadi’nin teklif ettiğini vurgulayan Aktay, "Türkiye’nin amacı Musul’u terör örgütü DEAŞ’ten temizlemektir. Bunu da bizzat bizim askerlerimiz değil, eğitim alan Iraklılar yapacak. Musul’da bulunan ordu tamamen Şii’ydi. 24 bin asker tek bir kurşun sıkmadan pılını pırtısını bile toplamadan kaçıp gitti.
Sanki DAEŞ’e bırakılması danışıklı bir şey. DEAŞ’ın asıl silahlı unsurları Esed tarafından Suriye’deki hapishanelerden çıkarılmış mahkumlardır.
Dolayısıyla DEAŞ’ta Esed’e tek bir kurşun sıkmıyor ve Esed’e petrol satıyor. DEAŞ’ın ve bölgedeki karanlık petrol tüccarlarının elinde bulundurduğu Musul petrolü şuanda Esed’in savaşını finanse ediyor. Türkiye’de bu Oyunlara karşılık kendisi oyun kuruyor ve ‘DEAŞ’la mücadele ise hadi gerçekten mücadele edelim’ diyor" ifadelerini kullandı.
Parlamentolar Arası Birlik Komisyonu Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, Türkiye’nin DEAŞ terör örgütüyle mücadelesini eleştiren ülkelerin aslında şuanda DEAŞ’la işbirliği halinde olduğuna dikkat çekti.
Erdemli Düşünce ve Eylem Platformu’nun (EDEP) "Türk Dış Politikasından Suriye’ye Bakış" konulu söyleşi programına katılan Aktay, bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Geçmişten bugüne Türkiye’nin Suriye politikasına değinen Aktay, Türkiye’nin Suriye konusunda ilkeli duruşunu hep koruduğunu söyledi.
Türkiye’ye Suriye ile ilişkisini kessin diye baskı yapılırken dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’ye gittiğini ve Esed ile 6-7 saat süren görüşmeler yaptığını hatırlatan Aktay, Davutoğlu’nun o gün Esed’e ’Protestolarla mücadele etmenin bin bir türlü yolu var, illa öldürmek zorunda değilsin, öldürünce meşruiyetin gidiyor’ dediğine dikkat çekti.
Fakat Esed’in görüşmelerde farklı, arkadan farklı tavırlar sergilediğini kaydeden Aktay, “O zaman edindiğimiz izlenimler, görüşmeler olumlu geçiyOrdu fakat Dışişleri Bakanımız Türkiye’ye döner dönmez yoğun bir katliam yapıldı. O zaman ABD Dışişleri Bakanı Clinton bize dedi ki ‘Suriye ile ilişkinizi kesin’. Bizde dedik ki herhalde biz ilişkimizi kesersek Esed rejimi hemen düşürülecek. Yalnız biz yine biraz daha zaman istedik" ifadelerini kullandı.
"FİLM DAHA BİTMİŞ DEĞİL”
"Her halükarda böyle bir caniyle, böyle bir zalimle ilişkimiz devam etmezdi" diyen Aktay, bazı çevrelerin "Suriye ile ilişkileri kesmemeliydik" eleştirilerine de şöyle cevap verdi: "Suriye ile ilişkileri kesmemek gibi bir lüksümüz yoktu. Bir ilkesel açıdan yok; yani kendi halkını hiç acımadan kıtır kıtır kesen bir caniyle daha fazla ilişkimizi sürdüremezdik.
Şuan hala gidişatı izliyoruz, film daha bitmiş değil." Suriye rejiminin İsrail’le ilişkilerine işaret eden Prof. Dr. Yasin Aktay, iki ülke arasında ciddi bir sorun yaşanmadığını, 1967 yılında Golan Tepeleri’nin İsrail’e devredilmesinin aslında danışıklı dövüş olduğunu ileri sürdü. Aktay, Golan Tepesi’nin Esad tarafından bir tane bile top atılmadan İsrail’e hediye edildiğini söyledi.
"ARAP BAHARI İLK SURİYE’DE TÖKEZLEDİ”
Arap Baharı’nın Suriye’de tökezlediğini kaydeden Aktay, orada tökezleme olmasaydı bugün bu coğrafyaların daha farklı olabileceğini belirtti. Rusya’nın Suriye üzerindeki emellerini anlatan Aktay, Suriye’nin Rusya’nın hep ilgi alanında olduğunu tarihten örneklerle aktardı.
Rusya’nın sıcak deniz hayalinde Suriye’yi aracı bir coğrafya olarak gördüğüne dikkat çeken Aktay, "Rusya’nın sıcak denizlere inme sevdası her defasında ona pahalıya mal olmuştur" dedi. AK Parti hükümetlerinin Esad ile geçmişte can ciğer kuzu sarması olduğu yönündeki eleştirilere de cevap veren Aktay, Esad’la geçmişe dönük ilişkilerin eleştirmesinin çok tuhaf bir durum olduğunu söyledi. Esad’ın geçmişte katil olmadığını ama bugün katil olduğunu vurgulayan Yasin Aktay, babasından dolayı da kan davası güdülmediğini söyledi.
"RUSYA EKONOMİSİ SURİYE ÜZERİNDEN BİR SAVAŞI KALDIRACAK GÜÇTE DEĞİL”
Rusya’nın uzun vadede Suriye üzerinden bir savaşı ekonomik olarak asla kaldıramayacağını vurgulayan Aktay, Türkiye’nin de şuanda asla Rusya ile savaşa girmek gibi bir düşüncesinin olamayacağını dile getirdi. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Rusya ile ittifak kurmaya hazırız.
Şangay 5’lisine dahil olmak istedik, Avrupa Birliği’ne rest çektik biz. Rusya adam olsa beraber olmak zorundayız. Rusya bizimle ittifak kurduğu takdirde kendisi için de, bölge için de daha iyi olacaktır. Rusya burada çok ince düşünemiyor, kaba düşünüyor. Böyle bir krizde kendi içinde büyük infial yaşıyor. Rusya’nın Suriye üzerinden yaptığı bazı planlar ve uygulamalar bizi rahatsız ediyor. Buna karşılık Türkiye’nin tutumu ilkeseldir."
"GEÇMİŞTE AMERİKA VE AVRUPA’YA RAĞMEN RUSYA’NIN YANINDA OLDUK”
Rusya’nın büyük bir siyaset hatası yaptığını yineleyen Aktay, “Rusya şuanda çok iyi manada düşünebilirse Türkiye’den daha iyi bir müttefikinin olamayacağını bilir. Biz Rusya ile ilişkilerimizi bugüne kadar Amerika’ya ve Avrupa’ya rağmen yürüttük" dedi.
Rusya savaş uçağının sınır ihlalinin birileri tarafından bilinçli bir şekilde saptırıldığını kaydeden Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ege’de uçaklar tarafından sınırımızın ihlal edilmesiyle Suriye sınırında bu konjonktürdeki sınır ihlalleri karıştırılmamalı.
Şimdi sen angajman kuralları diye bir şey koymuşuz, bizim oradaki duyarlılığımız en üst seviyede. Sen bu sınırı böyle rastgele ihlal edemezsin. Ettiğin anda da bizde bu tavrı göstermek zorundayız. Bunun şöyle bir hayırlı tarafı olmuş oldu; bütün dünyanın dikkatini Rusya’nın Suriye’de yapmakta olduğu planı gösterme fırsatı oldu. Ne yapıyor? Orada terörle mücadele falan etmiyor. DAEŞ’le mücadele adına giriyorlar Suriye’ye fakat DAEŞ’e dokundukları yok. Şimdi ortaya çıktı ki rejim, DEAŞ, PYD ve İran can ciğer kuzu sarması. Şuanda İran ve Suriye petrol ihtiyacını DEAŞ’tan karşılıyor. Neden DEAŞ’tan karşılıyor? Çünkü aslında DEAŞ Suriye rejiminin ürettiği bir şube."
"TÜRKİYE’NİN MUSUL’DAKİ AMACI DEAŞ’I TEMİZLEMEKTİR”
Irak merkezi hükümetiyle yaşanan Musul gerginliğiyle ilgili olarak Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin açıklamalarına sert tepki gösteren Aktay, Abadi’nin cazgırlık yaptığını söyledi. Türkiye ile Irak arasında gerçekleşen birkaç toplantıya bizzat kendisinin katıldığını belirten Aktay, o toplantılarda bizzat Abadi’nin Musul’da askeri eğit donat için birlik istediğini ifade etti.
Hatta birlikleri yeterli bulmayıp sayısının artırılmasını da Abadi’nin teklif ettiğini vurgulayan Aktay, "Türkiye’nin amacı Musul’u terör örgütü DEAŞ’ten temizlemektir. Bunu da bizzat bizim askerlerimiz değil, eğitim alan Iraklılar yapacak. Musul’da bulunan ordu tamamen Şii’ydi. 24 bin asker tek bir kurşun sıkmadan pılını pırtısını bile toplamadan kaçıp gitti.
Sanki DAEŞ’e bırakılması danışıklı bir şey. DEAŞ’ın asıl silahlı unsurları Esed tarafından Suriye’deki hapishanelerden çıkarılmış mahkumlardır.
Dolayısıyla DEAŞ’ta Esed’e tek bir kurşun sıkmıyor ve Esed’e petrol satıyor. DEAŞ’ın ve bölgedeki karanlık petrol tüccarlarının elinde bulundurduğu Musul petrolü şuanda Esed’in savaşını finanse ediyor. Türkiye’de bu Oyunlara karşılık kendisi oyun kuruyor ve ‘DEAŞ’la mücadele ise hadi gerçekten mücadele edelim’ diyor" ifadelerini kullandı.