Peki, alınan seçim sonuçlarına göre, kazanan ve kaybedenler kimlerdir. 20 siyasi parti içinde yüzde 10’luk seçim barajını aşabilen AKP, CHP ve MHP de başarılı sayılamazlar. Çünkü AKP’nin oylarında ciddi bir azalma olmuştur. CHP ve MHP de beklenen atılımı gösterememiştir. Kısacası 2015 genel seçimlerinin tek bir galibi vardır. O da HDP’dir. HDP de, bu başarısını büyük ölçüde kendisine verilen EMANET OYLARA borçludur. Bir yandan AKP iktidarından kurtulmak isteyen, diğer taraftan, HDP’nin bir TÜRKİYE PARTİSİ olmasını arzu edenler, bu açıdan marjinal bir parti olan HDP’ye bir şans vererek, denemekte yarar görmüşlerdir.
HDP’ye oy verenler arasında AKP’nin, CHP’nin ve hatta MHP’nin küskünleri vardır. Yüzde 13.10 oy oranıyla büyük bir atılım yapan ve 80 milletvekilliği alan HDP, bakalım bu aşamadan sonra gerçekten bir Türkiye Partisi olmayı başaracak mıdır.
AKP’nin hezimeti, başta 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de bir hezimet olmuştur. Eline Kur’an-ı Kerim’i alarak il-il dolaşmasaydı ve gönlündeki partiye oy istemeseydi, kimsenin kendisine diyeceği bir sözü olamazdı. Ama seçime girecek olan kendisiymiş gibi kolları sıvayarak ve bütün gücüyle çalışarak AKP’ye oy istediği belli olduğu için bu hezimette Erdoğan’ın da payı vardır. Başkanlık hayalleri ise çıkmaz ayın son Çarşambasına kalmıştır!
AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da bu seçimin mağluplarının ikincisidir. Seçim boyunca Erdoğan’ın himayesine sığınmış gibi bir tavır takınmakla, gerçekte partinin iplerinin Erdoğan’ın ellerinde olduğunu tescillemiştir. 2011 genel seçimlerinde AKP yüzde 49.95 oy oranıyla yine birinci partiydi. Bu durumda, AKP’nin oy oranındaki düşüş yüzde 9 oranındadır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri baz alınırsa, AKP’nin kayıp oranı yüzde 11’e ulaşmaktadır.
2011 genel seçimlerinde CHP’nin aldığı oy oranı yüzde 25.95’tir. Yani 1 puanlık düşüş söz konusu. 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonlarıyla bir hayli yıpranmış bir AKP’ye karşı oylarını en az 3-4 puan arttırması beklenen CHP, oylarını arttırmak yerine 1 puan düşürmüştür ki, bu durum, partinin genel başkanı olması sebebiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun da başarısızlığının kanıtıdır!
MHP 2011 genel seçimlerinde 12.98 oranında oy almışken, 2015 genel seçimlerinde yüzde 16.30 oy almış ve oy oranını yüzde 3,5 kadar yükseltmiştir. Ancak, bütün şartlar MHP için sözün tam anlamıyla kıvamındayken, beklenen yüksek oranda artış sağlanamamıştır. Yüzde 16.30 oy oranıyla MHP’nin bir gelecek vadetmesi oldukça zordur. Bu durumda, Bahçeli’nin de genel başkanlıktan feragat ederek, yerini daha iyi hizmet üretebileceklere bırakması gerekmektedir.
Gelelim, 2015 genel seçimlerinin tek galibi olarak görünen HDP’ye. Son güne kadar barajı aşıp aşamayacağı tartışılan HDP, barajı aşmakla kalmamış, aldığı yüzde 13.10’luk oylarıyla barajı yüzde 3.10 oranında aşmıştır. Ancak, HDP’lilerin de kabul etmeleri gereken gerçek şudur. Yüzde 13.10’luk oy oranı içinde yüzde 5 civarında emanet oylar vardır. Bu oylar HDP’yi denemek için AKP’nin, CHP’nin ve MHP’nin küskünleri yanında, ülkenin aydınları tarafından verilmiştir. HDP’nin meclis dışında kalmaması ve mücadelesini demokratik zeminde yapması arzulanmıştır.
HDP’liler, Türkiye genelinde olduğu gibi, İlimizde de, haklı olarak sevinçlerini dile getiren kutlamalar yapmışlardır. Ancak, bu kutlamalar sırasında silahlar kullanılması yanlış olmuştur. Halaylar çekilir, zılgıtlar atılır, davul-zurna çalınır amma, silah atıldı mı işin rengi değişir. Çünkü hiçbir aklı başında vatandaş SİLAHLARIN GÖLGESİNDE yaşamak istemez. HDP’liler artık ellerinden silahları bırakmalı ve Genel Başkanları Selahattin Demirtaş gibi, SAZ ÇALMAYI denemelidir. Kabul etmek gerekir ki, HDP’nin zaferinde Genel başkanları Selahattin Demirtaş’ın ılımlı söylemleri etkili olmuştur. Bu bakımdan onu da tebrik etmek gerekir!
Sonuç itibarıyla yine diyoruz ki, 2015 genel seçimlerinin bir tek galibi vardır. O da HDP’dir. Ancak, başarısını emanet boylara borçludur. Daha ilk günden, havaya dahi olsun silah sıkarak, emanet oyların sahiplerini ürkütmesin…
