AK Parti Siirt Milletvekili Aktay: "İslam dünyası için korunacak son kale artık Türkiye'dir. Bunu sadece Türkler demiyor, bugün İslam dünyasının her yerinde insanlar söylüyor"
"Türkiye'nin güçlü olması 1 milyar 500 milyon Müslüman'ın güçlenmesi, eziyetten, zulümden kurtulabileceği umudu anlamına geliyor" Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, İslam dünyası için korunacak son kalenin Türkiye olduğunu belirterek, "Bunu sadece Türkler demiyor, bugün İslam dünyasının her yerinde insanlar söylüyor" dedi.
Bir grup Arap iş adamıyla yatırım alanlarını incelemek amacıyla Kurtalan ilçesini ziyaret eden Aktay, AK Parti İlçe Başkanlığında yaptığı konuşmada, İslam dünyası için Türkiye'nin önemine değindi. Aktay, Ortadoğu topraklarının yüz yıl önce Osmanlı İmparatorluğu tarafından idare edildiğini anımsatarak, emperyalist güçlerin "İslam alemini nasıl parçalayabiliriz?" diye o dönemde çizdikleri harita sonucu bugünkü Ortadoğu haritasının ortaya çıktığını vurguladı.
Aktay, şunları kaydetti:"Aradan yüz yıl geçti, bu parçalanma yetmiyor çünkü hala İslam dünyası içerisinde kımıldayanlar olabiliyor. İslam dünyasının içinde bir güç çıkıp, 'Biz Müslümanlar biriz, beraberiz, neden bu kadar ayrı gayrıyız?' diye mesaj verebiliyor. Bugün Türkiye, bunlardan birisi. Dünyada birçok mazlum milletler nezdinde Türkiye'nin, Recep tayyip erdoğan'ın, Ahmet Davutoğlu ve AK Parti'nin ne kadar büyük bir umut teşkil ettiğini tahmin edemezsiniz."
"İslam dünyası için korunacak son kale artık Türkiye'dir"
Aktay, "Türkiye'ye nasıl yardımcı olabilirim?" diyen birçok Müslüman yatırımcının ülkeye gelip yatırım yapmak istediğini aktardı. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün benimle gelen yabancı yatırımcılar, bize 'Türkiye için ne yapabiliriz diye gece gündüz düşünüyoruz çünkü Türkiye, bizim için korunacak en son kaledir artık" diyor.
'İslam dünyası için korunacak son kale artık Türkiye'dir' ifadesini sadece Türkler demiyor. Bugün İslam dünyasının her tarafından insanlar bunu söylüyor. İş adamı Türkiye'ye geliyor ve bu duyguyla Siirt'te geliyor. Belki benimle olan tanışıklığıyla Siirt'i seçiyor ama ona yön veren motivasyon ve duygu bu duygudur çünkü Türkiye'nin güçlü olması lazım. Türkiye'nin güçlü olması, 1 milyar 500 milyon Müslüman'ın güçlenmesi, eziyetten, zulümden kurtulabileceği umudu anlamına geliyor."
"İslam dünyası THY'yi tercih ediyor"
Türk Hava Yollarının (THY) Türkiye'ye ait olması dolayısıyla Arap dünyasında tercih edildiğini vurgulayan Aktay, THY'nin dünya markası haline geldiğini anlattı. Aktay, "Ekonomik olarak Türkiye, dünyada 17'nci sıradadır ama bazı markalarıyla da birinci, ikinci ve üçüncü sıralardadır. Türk Hava Yollarıyla Avrupa'da birinciyiz. Dünyada ise ilk beşteyiz. Türkiye'nin dünyada birçok markasının yükselmesi, İslam dünyasınınTürkiye'ye olan etkisindendir" dedi.
"PYD, Esed rejiminin Türkiye içindeki uzantısıdır"
Aktay, Amerika'nın PYD'yi desteklemesinin doğrudan Esed'i desteklemesi anlamına geldiğini söyledi. PYD'nin "Esed" demek olduğuna dikkati çeken Aktay, şu değerlendirmede bulundu: "Çünkü PYD, Esed rejiminin kuklası, ajanı ve örgütüdür, başka bir şey değildir.
PYD, neden bu kadar güçlü oldu? Bir gün bir baktık, bütün silahları ele geçirmiş. Nereden ele geçirmiş? Kolay mı öyle yıllardır Suriye'de Esed rejimine karşı savaşmakta olan örgütler var. Onlar silah ele geçiremiyor da Esed rejiminden PYD nasıl ele geçirebilir? ÇünküPYD'ye Esed bizzat kendisi silahları verdi ve 'Silahları al, Türkiye'ye karşı savaş' dedi. Onun için kimse 'PYD, Kürt örgütüdür, bağımsızlık ve sözde Kürtlerin haklarını savunan bir örgüttür' demesin. PYD, Esed rejiminin Türkiye içerisindeki uzantısıdır. PKK da PYD'nin ta kendisidir.
PYD içerisinde savaşan militanların yüzde 60'ı PKK militanıdır. Bunlar çok kahraman ve savaşmayı bilenler değil, ABD ve Rusya havadan önlerini aça aça ilerliyor. Bunlar da sanki kahramanmış gibi kendilerini böyle lanse ediyor. Bunlarda zerre kadar kahramanlık ve zerre kadar asalet duygusu yok."
PYD'nin DAEŞ'le savaştığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren ifade Aktay, konuşmasını şöyle tamamladı: "ABD, 'Bunlar DAEŞ'le savaşıyor' diyor, buyursun savaşsınlar, baş göz üstüne, gerekirse biz de savaşalım DAEŞ'le. Hani nerde DAEŞ? Ortalıktan kayboldu. Ortalıkta DAEŞ yok. Güya bunlar DAEŞ'le savaşıyorlardı, Amerika bunları destekleyecekti.
DAEŞ bizim sınırımızda değil ki, Rakka'da, Musul'da ve biraz daha güneyde. Bu adamların burada ne işi var? Haydi DAEŞ, Kobani'deydi (Ayn el Arap), oradan atıldılar. Git, Rakka'da DAEŞ'le savaş, 'Eyvallah' derim ama öyle yapmıyor, gidiyor, hiçbir DAEŞ unsurunun olmadığı Halep'e ve Azez'e gidiyor. 'Bu örgütün Halep'e gelmesi' demek, Halep'ten yüz binlerce insanın Türkiye'ye göç etmesi anlamına geliyor."
"Türkiye'nin güçlü olması 1 milyar 500 milyon Müslüman'ın güçlenmesi, eziyetten, zulümden kurtulabileceği umudu anlamına geliyor" Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, İslam dünyası için korunacak son kalenin Türkiye olduğunu belirterek, "Bunu sadece Türkler demiyor, bugün İslam dünyasının her yerinde insanlar söylüyor" dedi.
Bir grup Arap iş adamıyla yatırım alanlarını incelemek amacıyla Kurtalan ilçesini ziyaret eden Aktay, AK Parti İlçe Başkanlığında yaptığı konuşmada, İslam dünyası için Türkiye'nin önemine değindi. Aktay, Ortadoğu topraklarının yüz yıl önce Osmanlı İmparatorluğu tarafından idare edildiğini anımsatarak, emperyalist güçlerin "İslam alemini nasıl parçalayabiliriz?" diye o dönemde çizdikleri harita sonucu bugünkü Ortadoğu haritasının ortaya çıktığını vurguladı.
Aktay, şunları kaydetti:"Aradan yüz yıl geçti, bu parçalanma yetmiyor çünkü hala İslam dünyası içerisinde kımıldayanlar olabiliyor. İslam dünyasının içinde bir güç çıkıp, 'Biz Müslümanlar biriz, beraberiz, neden bu kadar ayrı gayrıyız?' diye mesaj verebiliyor. Bugün Türkiye, bunlardan birisi. Dünyada birçok mazlum milletler nezdinde Türkiye'nin, Recep tayyip erdoğan'ın, Ahmet Davutoğlu ve AK Parti'nin ne kadar büyük bir umut teşkil ettiğini tahmin edemezsiniz."
"İslam dünyası için korunacak son kale artık Türkiye'dir"
Aktay, "Türkiye'ye nasıl yardımcı olabilirim?" diyen birçok Müslüman yatırımcının ülkeye gelip yatırım yapmak istediğini aktardı. Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün benimle gelen yabancı yatırımcılar, bize 'Türkiye için ne yapabiliriz diye gece gündüz düşünüyoruz çünkü Türkiye, bizim için korunacak en son kaledir artık" diyor.
'İslam dünyası için korunacak son kale artık Türkiye'dir' ifadesini sadece Türkler demiyor. Bugün İslam dünyasının her tarafından insanlar bunu söylüyor. İş adamı Türkiye'ye geliyor ve bu duyguyla Siirt'te geliyor. Belki benimle olan tanışıklığıyla Siirt'i seçiyor ama ona yön veren motivasyon ve duygu bu duygudur çünkü Türkiye'nin güçlü olması lazım. Türkiye'nin güçlü olması, 1 milyar 500 milyon Müslüman'ın güçlenmesi, eziyetten, zulümden kurtulabileceği umudu anlamına geliyor."
"İslam dünyası THY'yi tercih ediyor"
Türk Hava Yollarının (THY) Türkiye'ye ait olması dolayısıyla Arap dünyasında tercih edildiğini vurgulayan Aktay, THY'nin dünya markası haline geldiğini anlattı. Aktay, "Ekonomik olarak Türkiye, dünyada 17'nci sıradadır ama bazı markalarıyla da birinci, ikinci ve üçüncü sıralardadır. Türk Hava Yollarıyla Avrupa'da birinciyiz. Dünyada ise ilk beşteyiz. Türkiye'nin dünyada birçok markasının yükselmesi, İslam dünyasınınTürkiye'ye olan etkisindendir" dedi.
"PYD, Esed rejiminin Türkiye içindeki uzantısıdır"
Aktay, Amerika'nın PYD'yi desteklemesinin doğrudan Esed'i desteklemesi anlamına geldiğini söyledi. PYD'nin "Esed" demek olduğuna dikkati çeken Aktay, şu değerlendirmede bulundu: "Çünkü PYD, Esed rejiminin kuklası, ajanı ve örgütüdür, başka bir şey değildir.
PYD, neden bu kadar güçlü oldu? Bir gün bir baktık, bütün silahları ele geçirmiş. Nereden ele geçirmiş? Kolay mı öyle yıllardır Suriye'de Esed rejimine karşı savaşmakta olan örgütler var. Onlar silah ele geçiremiyor da Esed rejiminden PYD nasıl ele geçirebilir? ÇünküPYD'ye Esed bizzat kendisi silahları verdi ve 'Silahları al, Türkiye'ye karşı savaş' dedi. Onun için kimse 'PYD, Kürt örgütüdür, bağımsızlık ve sözde Kürtlerin haklarını savunan bir örgüttür' demesin. PYD, Esed rejiminin Türkiye içerisindeki uzantısıdır. PKK da PYD'nin ta kendisidir.
PYD içerisinde savaşan militanların yüzde 60'ı PKK militanıdır. Bunlar çok kahraman ve savaşmayı bilenler değil, ABD ve Rusya havadan önlerini aça aça ilerliyor. Bunlar da sanki kahramanmış gibi kendilerini böyle lanse ediyor. Bunlarda zerre kadar kahramanlık ve zerre kadar asalet duygusu yok."
PYD'nin DAEŞ'le savaştığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren ifade Aktay, konuşmasını şöyle tamamladı: "ABD, 'Bunlar DAEŞ'le savaşıyor' diyor, buyursun savaşsınlar, baş göz üstüne, gerekirse biz de savaşalım DAEŞ'le. Hani nerde DAEŞ? Ortalıktan kayboldu. Ortalıkta DAEŞ yok. Güya bunlar DAEŞ'le savaşıyorlardı, Amerika bunları destekleyecekti.
DAEŞ bizim sınırımızda değil ki, Rakka'da, Musul'da ve biraz daha güneyde. Bu adamların burada ne işi var? Haydi DAEŞ, Kobani'deydi (Ayn el Arap), oradan atıldılar. Git, Rakka'da DAEŞ'le savaş, 'Eyvallah' derim ama öyle yapmıyor, gidiyor, hiçbir DAEŞ unsurunun olmadığı Halep'e ve Azez'e gidiyor. 'Bu örgütün Halep'e gelmesi' demek, Halep'ten yüz binlerce insanın Türkiye'ye göç etmesi anlamına geliyor."