ABD’de çeşitli temaslarda bulunan AK Parti milletvekilleri, Washington’un PYD ile kurduğu ilişkiyi eleştirdi, Amerikan yönetiminden PKK saldırılarına karşı daha sert duruş sergilemesi çağrısında bulundu.
ABD’de çeşitli temaslarda bulunan AK Parti Siirt Milletvekili Prof Dr Yasin Aktay, AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ve AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, CihannümaUSA adlı kuruluşun davetiyle Washington’da Ulusal Basın Merkezi’nde düzenlenen panelde konuştu.
AK Parti Siirt Milletvekili, Stratejik Düşünce Enstitüsü Onursal Başkanı Prof Dr Yasin Aktay, konuşmasında özellikle, AK Parti iktidarı olarak Türkiye’de “darbe geleneğini” yıktıklarından, kalkınma ve demokratikleşme alanlarındaki reformlardan, parti kapatmanın zorlaştırılması gibi attıkları adımlardan bahsetti.
ABD’NİN POLİTİKALARI HAYAL KIRIKLIĞINA YOL AÇIYOR
Terörle mücadelenin de kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Aktay, etnik kimlik siyasetine karşı olsalar da bunu yapmak isteyenlerin olabileceğini, ancak şiddete başvurmanın asla kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “Ne yazık ki ölenler gariban Kürt çocukları ama bir elit grup var ki onlar bir örgütle yeni bir millet inşa etmeye çalışıyorlar, inşa ettikleri milletle de toplum üzerinde bir tür egemenlik alanı oluşturmaya çalışıyorlar. Kimse kusura bakmasın Türkiye buna müsaade edecek değildir” dedi.
ABD’nin politikalarının hayal kırıklığına yol açtığını ve müttefiklik hukukuna yakışmadığını ifade eden Aktay, “PKK ne demektir deseniz Amerika Birleşik Devletleri için DAEŞ neyse Türkiye için de odur” diye konuştu.
Suriye’de PYD’nin Kürtleri temsil eden tek grup olmadığını, PYD’ye karşı olmanın Kürtlere karşı olmak anlamına gelmediğini kaydeden Aktay, PYD ile Kürtler arasında benzerlik kurmanın DAEŞ ile Müslümanlar arasında benzerlik kurmak gibi olduğunu söyledi.
Aktay, Türkiye’nin bölgede Suriye’nin iç barışına katkıda bulunan tek ülke olduğunu savunarak, Suriye’nin birliğini istediklerini, bir tarafı diğer tarafa üstün kılma gibi bir gayret içerisinde olmadıklarını vurguladı.
Aktay, Türkiye’nin Suriye’de birinci düşmanının IŞİD olduğunu ancak Türkiye’yi sanki IŞİD’in dostu gibi göstermeye yönelik algı operasyonu yürütüldüğünü belirtti. Verilen arada Aktay, ABD’nin Müslüman Kongre Üyesi Keith Ellison ile görüştü. Türkiye ve ABD’nin siyaseti üzerine sohbet eden ikili, iki ülkenin ilişkilerini değerlendirdiler.
BÖLGE HALKI HENDEĞE KARŞI
AK Parti Mardin milletvekili Orhan Miroğlu da, Batı’nın Türkiye’de olan bitenlere yönelik yanlış bir algı içerisinde olduğu görüşünü dile getirerek, Güneydoğu’da bölge halkının aslında birçok yerde hendek siyasetine aktif biçimde karşı çıktığını dile getirdi.
PKK’nın “Rojava’da güçlü bir sistem kurduk, o halde bu sistemin Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı bölgede de kurulması gerekir” gibi bir fikirle hareket ederek Türkiye’de yeni bir çatışma süreci başlattığını belirten Miroğlu, PKK’da bölge halkının bu isyanı destekleyeceği yönündeki beklentisinin ise boşa çıktığını, halkın büyük bölümünün bu stratejiyi benimsemediğini kaydetti.
Miroğlu, terörle mücadelede en büyük silahın demokratik hak ve özgürlüklerin korunduğu zemini korumaya devam etmek olduğunu vurgularken, 1990’lı yıllara geri dönüldüğü şeklindeki değerlendirmelere fazla itibar edilmemesi gerektiğini, öyle bir şey söz konusu olmadığını da belirtti.
PYD, ESAT’LA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
Miroğlu, PYD’nin Rojava bölgesinde bir egemenlik sistemi kurarken büyük oranda Esat rejiminin imkanlarından faydalandığını ve rejimle işbirliği yaptığını ifade ederken, PYD’nin Cenevre’deki görüşmelere davet edilip edilmemesi tartışmalarına ilişkin, “Burada temel soru masada PYD’nin yer alıp almamasından ziyade, masada PYD’nin yerinin nerede olacağıyla ilgili” dedi.
“PYD’nin Esat’la yaptığı anlaşmanın önemli bir maddesinin PKK’nın Türkiye’ye karşı savaşı yeniden başlatma maddesi olduğunu” da söyleyen Miroğlu, “Şu an problem PYD ve PKK’nın aynı merkezden yönetiliyor olması değildir, PYD ve PKK’nin aynı siyasi programı bir yanda Suriye’de bir yandan da Türkiye’de yürütüyor olması: Rojava’da ne varsa Türkiye’de de onun olmasını isteyen bir PKK, bu bakımdan da uluslararası tolerans gören bir PKK olması” ifadesini kullandı.
PYD’NİN SİLAHLARI CİZRE’DE ÇIKIYOR
ABD’ye de eleştiriler yönelten Miroğlu, “PYD orada rejime karşı mücadele eden güçlerle savaşırken ve bunu yaparken de Esat rejimiyle işbirliği yaparken, bölgenin demografik yapısını değiştirme yönünde Rusya’nın da desteğini alarak bölgedeki diğer etnisiteleri tasfiye ederken ve bu durum Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına bile yansımışken, ABD’nin PYD ile kurduğu ilişkilerin Türkiye’yi rahatsız etmemesi mümkün değildir” diye konuştu.
“PYD’nin kullandığı silahların neredeyse aynı model silahlar olarak Sur’da, Cizre’de karşımıza çıkması elbette tesadüf değildir ve bu kabul edilebilir birşey değildir” diyen Miroğlu, Amerikalı yetkililere, “PKK’nin Türkiye’ye karşı yürüttüğü silahlı mücadelenin Türk-Amerikan çıkarlarına verebileceği zararları hiç düşündünüz mü?” sorusunu sormak istediğini, ABD’nin PKK’nin Türkiye’ye yönelik terör saldırılarına karşı çok sert bir tavır ve karşı duruş koyması gerektiğini belirtti. AK Parti Giresun milletvekili Cemal Öztürk de, konuşmasında AK Parti iktidarında atılan adımlardan ve Türkiye’de sık tartışılan başkanlık sisteminin özelliklerinden bahsetti. Milletvekilleri, ABD temasları kapsamında hafta sonu farklı eyaletlerde çeşitli programlara katılacak Türk-Amerikan toplumuna ülkedeki siyasi gelişmeler ile ilgili bilgi verecek.
ABD’de çeşitli temaslarda bulunan AK Parti Siirt Milletvekili Prof Dr Yasin Aktay, AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ve AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, CihannümaUSA adlı kuruluşun davetiyle Washington’da Ulusal Basın Merkezi’nde düzenlenen panelde konuştu.
AK Parti Siirt Milletvekili, Stratejik Düşünce Enstitüsü Onursal Başkanı Prof Dr Yasin Aktay, konuşmasında özellikle, AK Parti iktidarı olarak Türkiye’de “darbe geleneğini” yıktıklarından, kalkınma ve demokratikleşme alanlarındaki reformlardan, parti kapatmanın zorlaştırılması gibi attıkları adımlardan bahsetti.
ABD’NİN POLİTİKALARI HAYAL KIRIKLIĞINA YOL AÇIYOR
Terörle mücadelenin de kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Aktay, etnik kimlik siyasetine karşı olsalar da bunu yapmak isteyenlerin olabileceğini, ancak şiddete başvurmanın asla kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “Ne yazık ki ölenler gariban Kürt çocukları ama bir elit grup var ki onlar bir örgütle yeni bir millet inşa etmeye çalışıyorlar, inşa ettikleri milletle de toplum üzerinde bir tür egemenlik alanı oluşturmaya çalışıyorlar. Kimse kusura bakmasın Türkiye buna müsaade edecek değildir” dedi.
ABD’nin politikalarının hayal kırıklığına yol açtığını ve müttefiklik hukukuna yakışmadığını ifade eden Aktay, “PKK ne demektir deseniz Amerika Birleşik Devletleri için DAEŞ neyse Türkiye için de odur” diye konuştu.
Suriye’de PYD’nin Kürtleri temsil eden tek grup olmadığını, PYD’ye karşı olmanın Kürtlere karşı olmak anlamına gelmediğini kaydeden Aktay, PYD ile Kürtler arasında benzerlik kurmanın DAEŞ ile Müslümanlar arasında benzerlik kurmak gibi olduğunu söyledi.
Aktay, Türkiye’nin bölgede Suriye’nin iç barışına katkıda bulunan tek ülke olduğunu savunarak, Suriye’nin birliğini istediklerini, bir tarafı diğer tarafa üstün kılma gibi bir gayret içerisinde olmadıklarını vurguladı.
Aktay, Türkiye’nin Suriye’de birinci düşmanının IŞİD olduğunu ancak Türkiye’yi sanki IŞİD’in dostu gibi göstermeye yönelik algı operasyonu yürütüldüğünü belirtti. Verilen arada Aktay, ABD’nin Müslüman Kongre Üyesi Keith Ellison ile görüştü. Türkiye ve ABD’nin siyaseti üzerine sohbet eden ikili, iki ülkenin ilişkilerini değerlendirdiler.
BÖLGE HALKI HENDEĞE KARŞI
AK Parti Mardin milletvekili Orhan Miroğlu da, Batı’nın Türkiye’de olan bitenlere yönelik yanlış bir algı içerisinde olduğu görüşünü dile getirerek, Güneydoğu’da bölge halkının aslında birçok yerde hendek siyasetine aktif biçimde karşı çıktığını dile getirdi.
PKK’nın “Rojava’da güçlü bir sistem kurduk, o halde bu sistemin Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı bölgede de kurulması gerekir” gibi bir fikirle hareket ederek Türkiye’de yeni bir çatışma süreci başlattığını belirten Miroğlu, PKK’da bölge halkının bu isyanı destekleyeceği yönündeki beklentisinin ise boşa çıktığını, halkın büyük bölümünün bu stratejiyi benimsemediğini kaydetti.
Miroğlu, terörle mücadelede en büyük silahın demokratik hak ve özgürlüklerin korunduğu zemini korumaya devam etmek olduğunu vurgularken, 1990’lı yıllara geri dönüldüğü şeklindeki değerlendirmelere fazla itibar edilmemesi gerektiğini, öyle bir şey söz konusu olmadığını da belirtti.
PYD, ESAT’LA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
Miroğlu, PYD’nin Rojava bölgesinde bir egemenlik sistemi kurarken büyük oranda Esat rejiminin imkanlarından faydalandığını ve rejimle işbirliği yaptığını ifade ederken, PYD’nin Cenevre’deki görüşmelere davet edilip edilmemesi tartışmalarına ilişkin, “Burada temel soru masada PYD’nin yer alıp almamasından ziyade, masada PYD’nin yerinin nerede olacağıyla ilgili” dedi.
“PYD’nin Esat’la yaptığı anlaşmanın önemli bir maddesinin PKK’nın Türkiye’ye karşı savaşı yeniden başlatma maddesi olduğunu” da söyleyen Miroğlu, “Şu an problem PYD ve PKK’nın aynı merkezden yönetiliyor olması değildir, PYD ve PKK’nin aynı siyasi programı bir yanda Suriye’de bir yandan da Türkiye’de yürütüyor olması: Rojava’da ne varsa Türkiye’de de onun olmasını isteyen bir PKK, bu bakımdan da uluslararası tolerans gören bir PKK olması” ifadesini kullandı.
PYD’NİN SİLAHLARI CİZRE’DE ÇIKIYOR
ABD’ye de eleştiriler yönelten Miroğlu, “PYD orada rejime karşı mücadele eden güçlerle savaşırken ve bunu yaparken de Esat rejimiyle işbirliği yaparken, bölgenin demografik yapısını değiştirme yönünde Rusya’nın da desteğini alarak bölgedeki diğer etnisiteleri tasfiye ederken ve bu durum Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına bile yansımışken, ABD’nin PYD ile kurduğu ilişkilerin Türkiye’yi rahatsız etmemesi mümkün değildir” diye konuştu.
“PYD’nin kullandığı silahların neredeyse aynı model silahlar olarak Sur’da, Cizre’de karşımıza çıkması elbette tesadüf değildir ve bu kabul edilebilir birşey değildir” diyen Miroğlu, Amerikalı yetkililere, “PKK’nin Türkiye’ye karşı yürüttüğü silahlı mücadelenin Türk-Amerikan çıkarlarına verebileceği zararları hiç düşündünüz mü?” sorusunu sormak istediğini, ABD’nin PKK’nin Türkiye’ye yönelik terör saldırılarına karşı çok sert bir tavır ve karşı duruş koyması gerektiğini belirtti. AK Parti Giresun milletvekili Cemal Öztürk de, konuşmasında AK Parti iktidarında atılan adımlardan ve Türkiye’de sık tartışılan başkanlık sisteminin özelliklerinden bahsetti. Milletvekilleri, ABD temasları kapsamında hafta sonu farklı eyaletlerde çeşitli programlara katılacak Türk-Amerikan toplumuna ülkedeki siyasi gelişmeler ile ilgili bilgi verecek.