31 Mart’ta ülkemiz genelinde önümüzdeki beş yıliçin yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin üzerinden bir buçuk ayı aşkın bir süre geçti.
Bu seçimde yaşadığımız kentlerin mahallerinidarecileri olan Belediye Başkanlarını, İl ve İlçe Meclis üyelerinin yanı sıra Köy ve Mahalle Muhtarlarımızı da seçtik.
Keşke bu seçimde ve diğer seçimlerde partileraday belirlerken liyakat, vizyon, çalışmalar, icraatlar ve projeler belirleyici olsaydı.
Toplantı ve mitinglerde her aday rakip adayları kötülemektense sadece icraatlarından ve projelerinden biz seçmenlere bahsetseydi.
Ortada bir seçim olunca elbette bu seçimlerin bir kazananları bir de kaybedenleri haliyle üzülenleri ve sevinenleri olur.
Kazanan ve kaybedenlere elbette biz seçmenler de dahiliz.
Oy vererek seçtiğimiz yerel yöneticiler iyi icatlarda bulunurlarsa elbette bizlerde yaşadığımız kentlerin kazanan tarafı olacağız.
Şayet kötü icraatlarda bulunurlarsa veya bir süreliğine emaneten işgal ettikleri mevki makamları babalarının çiftliği gibi yönetip umduğumuz gibi çıkmayan velev ki oy bile vermiş bile olsak bu sefer kentin kaybedenler kulübünde bizler olacağız.
Belediye Başkanı deyip geçmeyin;
Belediye Başkanı; Şehrül-Emin, Şehri Eminveya Şehr-i Emein… kentin En Güvenilir İnsanı…
Belediye Başkanları, kendilerine güvenilerek emanet edilen o ili, ilçeyi ve beldeyi temsil etmeleri nedeniyle şehrin güvenilir insanı olarak anılmaktaydı.
Haliyle bir kentin Belediye Başkanı demek o şehrin (kentin) veya o beldenin eminidir veya emini olmalı.
Günümüzde her halde hiçbirimiz ipi göğüsleyen Belediye Başkanlarından, Meclis Üyelerinden veya Muhtarlardan keşke olsalar ama şehrin en güvenilir kişisi Şehrül-Emin (Şehri Emin) olmayı beklemiyordur.
Eskiden kim Belediye Başkanı seçildiyse kentin anahtarı Şehri Emin olarak ona teslim edilirmiş.
Bugün ise resmi seçim sonuçlarına göre seçilenadaylar Yüksek Seçim Kurulundan mazbatalarını alarak göreve başlıyorlar.
Belediye Başkanı; o kentin kamusal hizmetlerinden sorumlu, seçilmiş en başta gelen kişisidir.
Kentleri Belediye Başkanları ve Meclis üyeleri alınan meclis kararları ile birlikte yönetirler.
Gelelim Muhtarlara;
Türk Dil Kurumu sözlüğünün tanımlarına bakınca Belediye Başkanının tanımından aşağı kalır yanıyok.
Muhtar kelimesi;
Seçilmiş, seçkin. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse.
Anlamlarına gelmekte. Bu tanımların güzelliğinden olsa gerek Muhtar kelimesi bazı bölgelerde erkek ismi olarak da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Seçimlerden sonra görevi devr alan ve haliyle halef selef olan başkanların ilk icraatları teslim aldıkları belediyelerin geçmiş borçlarını sosyal medyalarında veya başka mecralarında çarşaf çarşaf yayınlamalarıydı.
Bu arada hemen her siyasi partiden yönettikleri belediyeleri sıfır borç ile devreden başkanlar olduğu gibi borç batağında olan birçok belediyeye şahitlik ettik.
Seçimlerden önce özellikle siyasete yeni adım atan gençlere tavsiye niteliğinde “2024 YEREL SEÇİMLERİ ÜZERİNE” ismi ile bir yazı yazmıştım.O yazı okuyan genç adaylara inşallah faydalı olmuştur.
Bu yazıda da halkın teveccühü ile bu göreve seçilen Belediye Başkanlarına, Meclis üyelerine ve Muhtarlara tavsiye niteliğinde bir şeyler yazmanın gerektiğini düşünüyorum.
Bu yazının milletin teveccühü ile seçilenlere faydalı olacağı kanaatindeyim. Birkaç kezdir seçimi kazanan Mahalli İdareciler okumasa da olur. :)))
Onlar zaten bu işi layık ı ile yapmış olmalılar ki tekrar görev başındalar.
Belediye Başkanları (Meclis Üyeleri ve Muhtarlar)
Kanaatimce; seçildikten sonra artık o kentte yaşayan herkesin belediye başkanı olduğu için parti rozetini çıkarıp tarafsız olmak zorundadır.
Belediyenin bütçesini halkın yararına Beytü'l-mal hassasiyeti ile kılı kırk yararak kullanmak zorundadır.
İyi ve kötü günlerde halkın içinde kalmaya özen göstermeliler
Günün 24 saati telefonla veya sosyal medya hesapları ile ulaşılır olmalılar
Şeffaf, dürüst, çalışkan ve cesur olmalılar
Başkalarının etkisi altında kalarak kişisel menfaatlere izin vermemeliler
Ancak iyi bir kentleşme iyi bir yönetimden geçer. Bunun için liyakatli bir ekip kurup ekip ruhu ile çalışmalarılar
Vizyon sahibi olmalılar ve hayalleri olmalı
Kurumlarının temsil görevlerini her ortamda en iyi şekilde yerine getirmeliler
Başkanlar halka karşı sözüne sadık ve güvenilir olmalılar
İmkânsızlık bahanelerine sığınmamalılar
Veballi bir görevleri olduklarını asla unutmamalılar
Peki Başkan, Meclis Üyesi, Muhtar olunur da bunların yalakaları, şakşakçıları, yağcıları olmaz mı? Elbette olur ve bunlara çok ama çok dikkat etmeliler
……………………………………………………………………………………………………………………
Seçilmişler; işgal ettikleri mevki ve makamların geçici (emanet) olduğunun ve bir gün kendi görev sürelerinin de dolacağının şuuru ile çalışmalılar
Ez cümle; hiç kimsenin bulunmaz Hint kumaşıolmadığını ve mezarlıkların yerlerinin doldurulamayacağına inanan insanlarla doluolduğunu asla unutmamalılar
Mükemmel bir çalışma olmuş tebrikler