Pera (Beyoğlu) ile ilgili yazıdan sonra özelden yazan pek çok dostun ısrarı üzerine bu seferde Pera Palas’tan yani bu günkü resmi bilinen ismi ile Pera Palace Hotel’den bahsetmek farz oldu galiba.
Bu yazı belki biraz reklama da girecek ama olsun. Bellimi olur bakarsınız yazı otel yetkililerinden birinin dikkatini çeker ve bu sayede konaklama teklifi alırım. Fena mı olur
19. yüzyılın sonlarına doğru İstanbul’un kalbi (Beyoğlu) Pera’da açılan Pera Palace Hotel’in hikâyesi, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ve dünya şehri İstanbul’un tarihinin de hikayesidir.
Dünyaca ünlü Orient Express yani bildiğimiz ismi ile Şark Ekspresi, 1888 yılında Paris-İstanbul arası sefer yapmaya başlar. Paris'ten kalkan ve 80 saat yolculuktan sonra İstanbul'a ulaşan dönemin en lüks trenidir.
Ünlü Şark Ekspresi ilk seferine 4 Ekim 1888 tarihindeParis'ten yola çıkarak Alp Dağlarını, Budapeşte ve Bükreş'i aşarak İstanbul'a ulaşır.
Şark Ekspresi ile seyahat eden yolcular yüksek gelir seviyesine sahip aristokratlar, sanatçılar, bürokratlar, gazeteciler ve Avrupa sosyetesi diyebileceğimiz zenginmüşteriler olup o yıllarda İstanbul’da onların konaklayabilecekleri yüksek standartlara sahip lüks bir otel bulunmamaktadır.
Bunun için 1892 yılında Pera Palace Hotel’in yapımına başlanır ve 1895’te düzenlenen bir açılış seremonisi ile otel ilk misafirlerini ağırlamaya başlar.
Pera Palace Hotel, açıldığı ilk günden itibaren dünyanın pek çok ülkesinden binlerce ünlü konuğu ağırlar.
Dünyanın hemen her yerinden yolu İstanbul’a düşensanatçılar, yazarlar, oyuncular, yönetmenler, devlet adamları, birbirinden ünlü isimler Türkiye’nin, İstanbul’un ve Pera Palace Hotel tarihinin birer parçası olurlar.
128 yıldır Pera Palace Hotel, sessiz ve sakin kadim bir tarihe tanıklık etmektedir.
Otel; İşgal yıllarına, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşüne, Türkiye Cumhuriyetin kuruluşuna, ihanetlere, Millî Mücadeleye ve savaşlara şahitlik etti.
Ülkenin iyi ve kötü günlerinde o hep aynı yerden baktı İstanbul’a ve Haliç’e.
Yıllar içerisinde binlerce hikâye barındırdı; anılara ev sahipliği yaptı, ah o duvarların dili olsa...
Pera Palace Hotel; aynı zamanda ilklerin yaşandığı bir mekân olarak dikkati çeker.
İstanbul’da, Saraylar dışında elektrik verilen ilk yapı,
İlk elektrikli asansörü olan bina,
Ve musluklarından ilk sıcak su akan yapı.
Yıllarca İstanbul’un kalbine yani Pera’ya yolu düşen dünyanın dört bir yanından gelen misafirler bu ihtişama tanıklık eder.
Pera Palace Hotel; tarihi, ihtişamı, büyüleyici atmosferi ve sunduğu lüks imkânlar ile günümüzde bile ilgi çekmektedir.
Yıllar içinde otelin ünlü konukları arasında; başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, İngiliz Kralı VIII. Edward, Kraliçe II. Elizabeth, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, İran ŞahıRıza Pehlevi, Yugoslavya Devlet Başkanı Tito, İran Şahı Muhammed Ali Şah Kaçar, Sırbistan Kralı Pierre, Almanya Büyükelçisi Von Papen, Amerikan First Lady Jacqueline Kennedy, General Franz von Papen, Zsa Zsa Gabor, GretaGarbo, Sarah Bernhardt, Alfred Hitchcock, Pierre Loti, Josephine Baker, Ernest Hemingway, Ninette de Valois, Mata Hari, Cicero ve Mikis Theodorakis’in yanısıra nice oyuncu, yönetmen, siyasetçi, yazar yer almaktadır.
Pera Palace Hotel’in en ünlü konuklarından biri de pek çoğumuzun ismine aşina olduğu dünyaca ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie dir.
Sık sık İstanbul’u ziyaret eden yazar Agatha Christie, bu ziyaretleri sırasında Pera Palace Hotel’de konaklar. Ünlü “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” romanını da bu ziyaretleri sırasında Pera Palace Hotel’deki odasında yazdığı rivayet edilmektedir.
Pera Palace Hotel’in en değerli misafirlerinden biri belki de en değerlisi demek daha doğru olacak hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
1917 yılı sonrasında özellikle cepheden döndüğü zamanlarda Pera Palace Hotel’deki 101 numaralı odada konakladığı; en kritik dönemlerde ülke için büyük önem taşıyan kararları buradaki çalışmaları sırasında aldığı, ülkenin geleceğine dair çalışmalarda bulunduğu ve üst düzey misafirlerini yine aynı odada ağırladığı bilinmektedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. yılında Pera Palace Hotel’de kaldığı 101 numaralı oda Atatürk Müze Odasına dönüştürülmüştür.
Bu müze oda da Mustafa Kemal Atatürk’ün özel eşyalarının yanısıra kitapları, kendisine gönderilen armağanlar, dönemin gazeteleri ve dergiler sergilenmektedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerini taşıyan, bir dönemin yaşanmışlığını olanca ihtişamıyla koruyan ve adeta zamanda yolculuğa çıkmanın kapılarını aralayan 101 numaralı müze oda, dileyen herkes tarafından her gün 10.00-11.00 ile 15.00-16.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
Heee bu arada otelin gecelik fiyatlarına bakmanızı hiç tavsiye etmem.
Pera Palace Hotel’in tarihi haricinde şahsen benim bütçemi ve ilgimi sadece uygun bir zamanımda 101 numaralı odayı ziyaret etmek çekmekte.
Bu arada malum önümüz Kurban Bayramı;
Ülkece dargınlıkların unutulduğu, küslerin barıştığı, ötekileştirmenin, acı ve göz yaşın olmadığı bayram tadında bir bayram geçirmemizi diliyorum…
Degerli Hocam, kaleminize sağlık. Ulasabiliseniz O dönemdeki 101 nolu odadaki bazı hatiraları ve yasanmışlıkları da yazabilirseniz seviniriz
Saygilarimla.