Diploma ile nitelikli birey arasında nasıl bir orantı var?
Eğitimli/nitelikli birey sayısının kalkınmışlık düzeyinin bir ölçüsü olduğu düşüncesine esir düşerek;
eline süpürge almaktan aciz,
masa başı iş dışında çalışmaktan kaçınan,
kırklı yaşlara kadar evlenemeyen,
tüketici sınıfından KPSS maratonlarından ümitlerini tazeleyerek çıkamayan,
ara eleman ve vasıfsız işçi ihtiyacını mültecilerle kapatmaya çalışan,
çobanın 100 bin maaşa burun kıvırdığı, lisans mezununun asgari ücrete talim ettiği
sorunlu bir eğitim sisteminin çıkmazında kaybolduk.
Zorunlu eğitim 1997 yılına kadar beş yıldı. Ve o zamanlar bir kaynakçı makine mühendisinin iki katı maaş almıyordu.
Sonra 28 Şubat kararları ile zorunlu eğitim 5+3= 8 yıl kesintisiz bir süreye bağlandı. Amacın ne olduğu hepimizce malum.
2012 yılında ise 8 yıl yetmez, zorunlu eğitimi
4+4+4 = 12 yıl yaptık.
Üniversitelerin çoğu önlisans bölümüne sınavsız, lisans bölümlerine de barajsız uygulama ile bu süreyi 12+2 veya 12+4 şekli ile de taçlandırdık.
Haliyle yeni büyük okulları inşa edip teknolojik gelişmelere uyumlu donattık ve
hizmete açtık.
Öğretmenler atadık.
Ama öğrencilerde istendik davranış değişikliklerini kazandırmada sorumluluğu sadece öğretmen ve okul idarecilere yıktık.
Camia çalışanlarının tüm sorunlarına rağmen “Sınıfı geçemeyen öğrenci olamaz, varsa bir başarısızlık bu öğretmenlerindir” deyip öğretmeni öğrencinin ve velinin önüne attık.
Bir de “ ALO 147” hattını kullanıma sunduk. Vatandaş, veli, öğrenci bilgi edinsin, talep/görüş/öneri ve şikayetlerini bildirsin dedik ama sadece şikayet yağıyordu.
ALO 147 hattının öğretmen/idareci şikayet hattına dönüştüğünü ve sadece o hizmeti gördüğünü 2018 anladık ve hattı kapattık.
Ama veli veya öğrenci yanlış anlaşılmaları, iftiraları karşısında öğretmeni koruyucu kollayıcı davranmamaya alışmıştık bir kere…
Şüpheli görüp soruşturmalar başlatıp, muhakkikler atayıp insiyatif almaktan uzaklaştırdık.
Öğretmen nihayetinde sağlık çalışanı değil ki özel düzenleme gelsin!
Hülasa ;
Dört işlemi yapamayandan lisans diplomalı ordular ürettik, diploma önemli diye…
Çözümü idarecisine 5 el silah kullanmakta bulan, sınıf ortamında aşağılayarak videoya alıp yayan zorunlu eğitimin sorunlu çıktılarına çözüm bulamıyoruz.
Diplomalı sayımız ile nitelikli birey sayımız arasında beklenen orantı maalesef yok.
Doğru orantı beklentisinde olanlar ise suskun!
Eğitim camiasının başı sağolsun, sabır diliyorum.
Kaybımız büyük.
Kaleminize sağlık değerli hocam. Oldukça yerinde tespitler yapmışsınız.