Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Durankaya köyünde 3 yıldır mazeret raporu dahi almadan görev yapan ve zorunlu görevi ardından gönüllü olarak kalan öğretmen yılın öğretmeni seçildi.
Genel Merkezi Siirt'te bulunan Tüm Eğitim Sen tarafından oluşturulan komisyonca zor şartlar altında görev yapan öğretmenlere yönelik her yıl gerçekleştirilen yılın öğretmeni ödülü bu yıl Şirvan ilçesine bağlı Durankaya Köyü'nde 3 yıldır görev yapan ana sınıf öğretmeni Zeliha Yılmaz'a verildi.
3 yıl önce korku içinde geldiği Siirt'te mecburi görevini bitirdikten sonra gönüllü olarak kalan öğretmen Yılmaz, bu güne kadar mazeret izni dahi kullanmadan görevini sürdürürken terör olayları yüzünden bölgeye atanan öğretmenlerin göreve başlamadan istifa ettiğine dikkat çekerek öğretmenlik fedakarlık gerektiren bir meslek olduğunu söyledi.
Durankaya köyünü ziyaret eden Tüm Eğitim Sen Genel Başkanı Selman Aksu, öğretmenlerin zor şartlar altında örnek temsil edecek şekilde görevini başarılı bir şekilde yürüttüğünü söyledi.
Bölgedeki terör olayları yüzünden ataması yapılan öğretmenler ya gelmeden istifa ettiğini yada zorunlu görevlerini tamamlar tamamlamaz tayin istediklerine dikkat çeken Aksu, Yılmaz öğretmenimiz Isparta'dan ilimize tayini çıktığın günden bu yana mecburi görevi bittiği halde gönüllü olarak en ücra köyde görev yapması örnek teşkil ettiği için yılın öğretmeni seçildiğini aktardı.
Aksu şöyle konuştu: "Öğretmenlerimizi yılın öğretmeni olarak seçen komisyonuz birçok kriteri göz önünde bulundurarak karar veriyor. Bu karar öğretmenlere bildirilmeden öğretmenler gününde kendilerine sürpriz bir şekilde plaket il ödüllendiriyoruz. Bu yıl ki öğretmenimiz Isparta'dan tayini Siirt'te çıktıktan sonra mecburi görevi olan 1 yılın ardından 2 yıl daha gönüllü kaldı. Bölgeye atanan öğretmenler ya atandıktan sonra istifa ediyor ya da atandıktan sonra bir sürü mazeret izinleriyle mecburi görevlerini doldurup gidiyorlar. Ama Yılmaz öğretmen örnek oldu ve mazeret raporu dahi kullanmadan 3 yıl görevini geride bıraktı.
Kış aylarında ulaşımın zor olduğu köyde bazen aylarca merkeze inmeden köyde hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Çok zor şartlar altında görev yapıyorlar" dedi.
Batı'dan doğruya ilk geldiğinde çok zorlandığını ve korktuğunu ifade eden Yılmaz ise görev yaptığı köylülerin desteğiyle 3 yıldır gönüllü olarak görev yaptığını söyledi.
Zor şartlar altında da olsa öğrencilerle birlikte görevini sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını anlata Yılmaz şöyle konuştu: "bölgede olaylar olmadığı zamanda tayinim Siirt'te çıktığında kafamda soru işaretleri vardı. Ama bölgeye gelince çok farklı olduğunu gördüm. Halkın bize desteği çok iyi. Bölgeye tayini çıkan herkese görevini gelip yapmasını öneriyorum. Bende ön yargıyla geldim ama durum çok farklı olduğu gördüm. Görev yaptığım köy deki neredeyse tüm köylüleri tanıyorum. Onlarda beni tanıyor, şimdi gideceğim diye korktukları için hocam artık gitme burada kal diyorlar. Herkesin bölgeye gelip görev yapmasını öneriyorum."
Çocukların Türkçe bilmediği için onlarla daha iyi anlaşabilmesi için Kürtçe öğrendiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "İlkokula başlayan çocuklar genelde Türkçe bilmiyor bende onları daha iyi anlamak ve ders vermek için onlardan Kürtçe öğrendim. Ben onlara Türkçe öğretirken onlardan da Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum."
Köyde görev yapan öğretmenlerden Erhan Ekmen görev yaptıkları bölgenin zorlukları batı illerine göre daha çok olduğunu ifade etti. Ekmen, şöyle konuştu: "Öğrencilerimiz derse çok geriden başlıyor onun zorluğun yanı sıra fiziki bir zorluğumuz var.
Öğrencilerimize ilk önce Türkçe konuşmayı öğretiyorsun ondan sona derse geçiyoruz. Ayrıca bulunduğumuz köyden merkeze sürekli gidip gelemiyoruz bazen ayda bir bazen hafta sonu bir günlüğüne gidip geliyoruz. Genelde kar yağdığında birkaç ay merkeze inmediğimiz oluyor. Eskiden çok daha zordu okulun temizlik işleri sobayı yakma işlerini de biz yapıyorduk ama Milli eğitim tarafından hizmetli görevlendirildi artık biz öğrencilere daha iyi odaklanıyoruz.
Köyde görev yapan sınıf öğretmeni Serkan Caral da yaptığı konuşmada öğretmenlerin doğuya düşmek istemediğini belirterek, "Terör olayların dolayı çok öğretmen gelip istifa edip geri gidiyor. Ya da bir sene kalıp gidiyor onun için bu bölgedeki eğitim ve öğretim çok geri kalmış batıya göre, öğretmenlerimizden ricamız gelsinler doğu batı ayırımı yapmaksızın eğitim ve öğretimlerine devam etsinler. Sonuçta Türkiye tek toprak parçası üzerindedir. Doğu ve Batı ayrılmamalıdır" diye konuştu.
Genel Merkezi Siirt'te bulunan Tüm Eğitim Sen tarafından oluşturulan komisyonca zor şartlar altında görev yapan öğretmenlere yönelik her yıl gerçekleştirilen yılın öğretmeni ödülü bu yıl Şirvan ilçesine bağlı Durankaya Köyü'nde 3 yıldır görev yapan ana sınıf öğretmeni Zeliha Yılmaz'a verildi.
3 yıl önce korku içinde geldiği Siirt'te mecburi görevini bitirdikten sonra gönüllü olarak kalan öğretmen Yılmaz, bu güne kadar mazeret izni dahi kullanmadan görevini sürdürürken terör olayları yüzünden bölgeye atanan öğretmenlerin göreve başlamadan istifa ettiğine dikkat çekerek öğretmenlik fedakarlık gerektiren bir meslek olduğunu söyledi.
Durankaya köyünü ziyaret eden Tüm Eğitim Sen Genel Başkanı Selman Aksu, öğretmenlerin zor şartlar altında örnek temsil edecek şekilde görevini başarılı bir şekilde yürüttüğünü söyledi.
Bölgedeki terör olayları yüzünden ataması yapılan öğretmenler ya gelmeden istifa ettiğini yada zorunlu görevlerini tamamlar tamamlamaz tayin istediklerine dikkat çeken Aksu, Yılmaz öğretmenimiz Isparta'dan ilimize tayini çıktığın günden bu yana mecburi görevi bittiği halde gönüllü olarak en ücra köyde görev yapması örnek teşkil ettiği için yılın öğretmeni seçildiğini aktardı.
Aksu şöyle konuştu: "Öğretmenlerimizi yılın öğretmeni olarak seçen komisyonuz birçok kriteri göz önünde bulundurarak karar veriyor. Bu karar öğretmenlere bildirilmeden öğretmenler gününde kendilerine sürpriz bir şekilde plaket il ödüllendiriyoruz. Bu yıl ki öğretmenimiz Isparta'dan tayini Siirt'te çıktıktan sonra mecburi görevi olan 1 yılın ardından 2 yıl daha gönüllü kaldı. Bölgeye atanan öğretmenler ya atandıktan sonra istifa ediyor ya da atandıktan sonra bir sürü mazeret izinleriyle mecburi görevlerini doldurup gidiyorlar. Ama Yılmaz öğretmen örnek oldu ve mazeret raporu dahi kullanmadan 3 yıl görevini geride bıraktı.
Kış aylarında ulaşımın zor olduğu köyde bazen aylarca merkeze inmeden köyde hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Çok zor şartlar altında görev yapıyorlar" dedi.
Batı'dan doğruya ilk geldiğinde çok zorlandığını ve korktuğunu ifade eden Yılmaz ise görev yaptığı köylülerin desteğiyle 3 yıldır gönüllü olarak görev yaptığını söyledi.
Zor şartlar altında da olsa öğrencilerle birlikte görevini sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını anlata Yılmaz şöyle konuştu: "bölgede olaylar olmadığı zamanda tayinim Siirt'te çıktığında kafamda soru işaretleri vardı. Ama bölgeye gelince çok farklı olduğunu gördüm. Halkın bize desteği çok iyi. Bölgeye tayini çıkan herkese görevini gelip yapmasını öneriyorum. Bende ön yargıyla geldim ama durum çok farklı olduğu gördüm. Görev yaptığım köy deki neredeyse tüm köylüleri tanıyorum. Onlarda beni tanıyor, şimdi gideceğim diye korktukları için hocam artık gitme burada kal diyorlar. Herkesin bölgeye gelip görev yapmasını öneriyorum."
Çocukların Türkçe bilmediği için onlarla daha iyi anlaşabilmesi için Kürtçe öğrendiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "İlkokula başlayan çocuklar genelde Türkçe bilmiyor bende onları daha iyi anlamak ve ders vermek için onlardan Kürtçe öğrendim. Ben onlara Türkçe öğretirken onlardan da Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum."
Köyde görev yapan öğretmenlerden Erhan Ekmen görev yaptıkları bölgenin zorlukları batı illerine göre daha çok olduğunu ifade etti. Ekmen, şöyle konuştu: "Öğrencilerimiz derse çok geriden başlıyor onun zorluğun yanı sıra fiziki bir zorluğumuz var.
Öğrencilerimize ilk önce Türkçe konuşmayı öğretiyorsun ondan sona derse geçiyoruz. Ayrıca bulunduğumuz köyden merkeze sürekli gidip gelemiyoruz bazen ayda bir bazen hafta sonu bir günlüğüne gidip geliyoruz. Genelde kar yağdığında birkaç ay merkeze inmediğimiz oluyor. Eskiden çok daha zordu okulun temizlik işleri sobayı yakma işlerini de biz yapıyorduk ama Milli eğitim tarafından hizmetli görevlendirildi artık biz öğrencilere daha iyi odaklanıyoruz.
Köyde görev yapan sınıf öğretmeni Serkan Caral da yaptığı konuşmada öğretmenlerin doğuya düşmek istemediğini belirterek, "Terör olayların dolayı çok öğretmen gelip istifa edip geri gidiyor. Ya da bir sene kalıp gidiyor onun için bu bölgedeki eğitim ve öğretim çok geri kalmış batıya göre, öğretmenlerimizden ricamız gelsinler doğu batı ayırımı yapmaksızın eğitim ve öğretimlerine devam etsinler. Sonuçta Türkiye tek toprak parçası üzerindedir. Doğu ve Batı ayrılmamalıdır" diye konuştu.