Siirt Üniversitesi’nde yaşanan son gelişmeler dikkat çekici ve tartışmalara yol açabilecek nitelikte.
Dahiliye profesörünün vekâletinin sonlandırılarak yerine Siirt Üniversitesi Rektörü Veteriner Nihat Şındak’ın kendini vekâlete ataması, üniversitenin akademik yapısı ve yönetim süreçleri üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
Üniversitelerdeki atamalar genellikle uzmanlık, liyakat ve ilgili alanlardaki deneyim gibi kriterlere dayanarak yapılır. Ancak bu durumda, rektörlük görevini üstlenen bir veterinerin, dahiliye gibi tamamen farklı bir alanda vekâlet görevi üstlenmesi, hem akademik çevrelerde hem de yerel halk arasında çeşitli soru işaretlerine neden olmuş görünüyor.
Siirt’teki tepkiler, bu durumun akademik camiada nasıl karşılandığı ve yönetimle ilgili güven duygusunun nasıl etkilendiği konularında önemli ipuçları verebilir. Özellikle dahiliye gibi kritik bir alandaki vekâletin, profesyonel bir temele dayanıp dayanmadığına dair kaygılar, ilgili akademik bölümlerdeki öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında ciddi bir endişe yaratmış olabilir.
Üniversitelerin, kendi iç düzenlemeleri ve yönetim anlayışları doğrultusunda en doğru kararları almak zorunda oldukları aşikâr.
Ancak bu tür atamaların yerel ve akademik çevrelerde olumsuz bir izlenim bırakması muhtemeldir.
Liyakat ve uzmanlığın göz ardı edilip edilmediği tartışmaları, sadece Siirt Üniversitesi özelinde değil, tüm akademik kurumlar için üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.
Konu, hem üniversitenin kurumsal imajını hem de akademik çevrelerin güvenini doğrudan etkileyebilecek bir potansiyele sahip.
Bu bağlamda, karar vericilerin şeffaf ve akademik değerlere uygun bir yönetim anlayışı benimsemeleri gerektiği bir kez daha gözler önüne seriliyor.