Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Siirt İl Temsilciliği tarafından tertiplenen “Gençlik ve Toplum” konulu konferansta Yrd.Doç.Dr.Aydın Aktay tarafından eski kuşak ile kıyaslamalar yaparak yeni kuşağın sosyolojisine dikkat çekildi.
TÜGVA Siirt Temsilciliği tarafından Siirt Üniversitesi Merkez Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Dal’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr.Yasin Aktay, AK Parti Milletvekili Afif Dekirkıran, AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu katıldı.
Sunuculuğunu Sevda Yürek’in yapmış olduğu konferansın açılış konuşmasını TÜGVA Siirt İl Temsilcisi Halilallah Seyidoğlu yaptı. Ardından kürsüye davet edilen TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Dal selamlama konuşmasını yaptıktan sonra konuşma kürsüsü Yrd.Doç.Dr.Aydın Aktay’a teslim edildi.
Konferansa TÜGVA üyelerinin yanı sıra vatandaşların da yüksek katılımla ilgi gösterdiği konferansta konuşan Aydın Aktay Gençlerle ilgili önemli tespitlerde bulundu. Aktay’ın konuşmalarında şu ifadeler yer aldı: 1950’den günümüze kadar çeşitli dönemler geçirmiş gençlik kuşağı var. Her birinin farklı bir sosyolojiye sahipler. Kuşaklara; Z, Y, X, W, 0 diye ad vermekteyiz. Mesela bizim kuşağımız W kuşağıdır ve 70’li yıllarda doğmuş, 80’li yıllarda ergenlik gençlik dönemlerini yaşamıştır. Mesela W kuşağının çocukları olan Y Kuşağı; anne babaları bu kuşağın her ihtiyacını karşılamak üzere tüm imkanlarını seferber etmiştir. Yememiş yedirmiş, içmemiş içirmiş bir kuşaktır W kuşağı. Yedirilen içirilen her ihtiyacı karşılanan Y kuşağıdır. Ne okulda ne evde ne siyasette yüksek ses tonu ile karşılaşmamıştır. Yediği önünde yemediği arkasındadır.
Site tarzı kentsel yerleşkelerde büyümüşlerdir. Ebeveynleri gibi tek odada dokuz kardeş büyümemişlerdir. W kuşağı ile Y kuşağı arasındaki farkları örneklendirmek bitmez. Dikkat ederseniz birini bitirip diğerine başlayamıyorum. Şu ara hükümette bir telaştır almış yürüyor.
Dindar nesil, imam hatip olayı, zorunlu din dersi falan. Sanırım Reis-i Cumhur gidişatın farkında ve Y Z kuşaklarının gelişinin ayak seslerini işitmiş. Konferans daha sonra dinleyicilerle konuşmacı Aktay, arasında karşılıklı soru-cevap şeklinde devam etti.
TÜGVA Siirt Temsilciliği tarafından Siirt Üniversitesi Merkez Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Dal’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr.Yasin Aktay, AK Parti Milletvekili Afif Dekirkıran, AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu katıldı.
Sunuculuğunu Sevda Yürek’in yapmış olduğu konferansın açılış konuşmasını TÜGVA Siirt İl Temsilcisi Halilallah Seyidoğlu yaptı. Ardından kürsüye davet edilen TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Dal selamlama konuşmasını yaptıktan sonra konuşma kürsüsü Yrd.Doç.Dr.Aydın Aktay’a teslim edildi.
Konferansa TÜGVA üyelerinin yanı sıra vatandaşların da yüksek katılımla ilgi gösterdiği konferansta konuşan Aydın Aktay Gençlerle ilgili önemli tespitlerde bulundu. Aktay’ın konuşmalarında şu ifadeler yer aldı: 1950’den günümüze kadar çeşitli dönemler geçirmiş gençlik kuşağı var. Her birinin farklı bir sosyolojiye sahipler. Kuşaklara; Z, Y, X, W, 0 diye ad vermekteyiz. Mesela bizim kuşağımız W kuşağıdır ve 70’li yıllarda doğmuş, 80’li yıllarda ergenlik gençlik dönemlerini yaşamıştır. Mesela W kuşağının çocukları olan Y Kuşağı; anne babaları bu kuşağın her ihtiyacını karşılamak üzere tüm imkanlarını seferber etmiştir. Yememiş yedirmiş, içmemiş içirmiş bir kuşaktır W kuşağı. Yedirilen içirilen her ihtiyacı karşılanan Y kuşağıdır. Ne okulda ne evde ne siyasette yüksek ses tonu ile karşılaşmamıştır. Yediği önünde yemediği arkasındadır.
Site tarzı kentsel yerleşkelerde büyümüşlerdir. Ebeveynleri gibi tek odada dokuz kardeş büyümemişlerdir. W kuşağı ile Y kuşağı arasındaki farkları örneklendirmek bitmez. Dikkat ederseniz birini bitirip diğerine başlayamıyorum. Şu ara hükümette bir telaştır almış yürüyor.
Dindar nesil, imam hatip olayı, zorunlu din dersi falan. Sanırım Reis-i Cumhur gidişatın farkında ve Y Z kuşaklarının gelişinin ayak seslerini işitmiş. Konferans daha sonra dinleyicilerle konuşmacı Aktay, arasında karşılıklı soru-cevap şeklinde devam etti.