Siirt’in Tillo ilçesinde her yıl ekinoks günlerinde gerçekleşen ve İbrahim Hakkı Hazretleri’nin ilim ve vefa mirasını yansıtan “Güneş Hadisesi,” bu yıl olumsuz hava koşulları nedeniyle doğrudan gözlemlenemedi.
Bilim ve Vefanın Buluşması
Siirt Valiliği himayelerinde düzenlenen etkinliğe, Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, il ve ilçe protokolü ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Etkinlik kapsamında Tillo Belediyesi’nde düzenlenen programda Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hayatı anlatıldı, belgesel gösterimi gerçekleştirildi ve ilahiler seslendirildi.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı programda yaptığı konuşmada, Güneş Hadisesi’nin ilimle yoğrulmuş medeniyetimizin önemli bir mirası olduğunu vurgulayarak, “18. yüzyılın ortalarında İbrahim Hakkı Hazretleri’nin astronomi bilgisinin zirvesinde inşa ettiği bu sistem, hem bir bilim mirası hem de gönül bağının en güzel vefa örneklerinden biridir.” ifadelerini kullandı.
Bilgi Köprüsü: Geçmişten Geleceğe
Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ilk millî astronotu Alper Gezeravcı’nın etkinlikte bulunmasının ilim buluşmasına değer kattığını belirterek, “Uzay yolculuğuyla bizleri gururlandıran Sayın Gezeravcı, bilimin ufuk açıcı gücünü bizlere göstermiştir.
Tillo Güneş Hadisesi gibi asırlık bir bilim mirasını, günümüz uzay çalışmalarıyla birlikte değerlendirmek, geçmişten geleceğe uzanan bilgi köprüsünü daha da güçlendirecektir.” dedi.
Müze Ziyareti ile Tamamlanan Program
Etkinlik kapsamında Vali Kızılkaya, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ve beraberindeki heyet, Tillo’da İbrahim Hakkı Hazretleri’ne ait eserlerin sergilendiği özel müzeyi ziyaret etti.
Etkinliğe, Tillo Kaymakamı ve Vali Yardımcısı Mehmet Ali Semiz, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Uğur Özmen, Vali Yardımcısı Ömer Faruk Gökçe, Ak Parti İl Başkanı Av. Bahri Caner Özturan, Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İbrahim Hakkı Hazretleri’nin vefa anlayışını en güzel şekilde yansıtan ve “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” sözüyle tarihe geçen bu anlamlı hadise, hava koşulları nedeniyle doğrudan gözlemlenemese de gönüllerde bir kez daha derin izler bıraktı.
