Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Platformu Siirt Temsilcisi Fatih Sevgili, çocuk görüşme odalarının aktif şekilde kullanıldığı, sosyal çalışma görevlilerinin görev tanımlarının yapıldığı ve çalışma standartlarının belirlendiği, gerektiğinde vaka yönetiminin uygulandığı etkin bir destek sisteminin kurulacağını bildirdi.
Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Platformu koordinasyonunda aralarında İHH, Memur-Sen, ve Ensar Vakfının bulunduğu 17 Sivil Toplum Örgütün işbirliğiyle İlim Yayma Cemiyeti Konferans salonunda ''Gençlik Çalıştayı'' düzenlendi.
Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de 4+4+4 zorunlu eğitim son 5-6 yıldır uygulandığını ancak Siirt’te bu zorunlu eğitimden kaçmanın yolu olarak, açık öğretim lisesi kullanıldığını anımsattı. Bazı öğrencilerin özelikle okuldan devamsızlıktan kaçmak için açık öğretimi tercih ettiğini anlatan Tutulmaz, "Açık öğretim liselerine gittiği zaman da örgün eğitiminden uzak kalan çocuklar, çoğu öğretmenlerin, okulun kontrol dışına çıkarak istemediğimiz davranışların içerisinde olabiliyorlar. Onun için örgün eğitime özellikle il olarak önem vermemiz gerekiyor.
Bu yıl milli eğitim ile yaptığımız toplantılarda hep bunun önemine değindik. Devamsızlığı bulunan öğrencilerin devamlılığı konusunda hassas olunması gerektiğini, aileleri yola getirilmesi gerektiğini, onlara özellikle söyledik. Oranda biraz artış oldu ama hala devam sıkıntısı olan öğrencilerimiz var. Belki bu çalıştay ile bunlara da bir çözüm bulunmuş olur" dedi.
- “Siirt toplam 320 bin nüfusun, 120 bini öğrenci”
Siirt’in her 3 kişiden birinin öğrenci olduğunu belirten Vali Tutumaz şöyle devam etti: “Genç nüfusumuz var hem ülke olarak, özelliklede ilimizin genç nüfusu ülkemizin oranından da çok yüksek 100 binin üzerinde öğrencimiz var, yani bu üniversite öğrencisi ile beraber 120 bine yakın bir sayıyı ifade ediyor.
Siirt toplam 320 bin nüfusun, 120 bini öğrenci asılında bu büyük bir imkan bir taraftan, geleceğinizi biz şekillendirmek acısından 120 bin kişiyi iyi eğitirsek zaten 3'te 1'imizi il olarak iyi bir şekilde eğitmiş olacağız. Zaman geçmiş değil hala eğitim çağında olan insanlar bunlar ve bunları eğittiğimiz zaman 3'te 1'ini eğitmiş olacağız, 3'te 1'ini verimli bir insan haline getireceğiz dolayısı ile geç kalmış değiliz.”
Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman ise genç nüfusun bir avantaj olduğunu belirterek gençlik konuları ülkelerin en çok kafa yorduğu projelerden birisi olduğunu söyledi.
Gençliğin terör örgütlerin elinden ve kötü alışkanlıklarında alı konulması için yürütülen çalışmaların ciddi anlamda desteklenmesi gerektiğini ifade eden Erman şöyle konuştu: “Uzun yıllar bizde şöyle bir düşünce hâkim olmuştur; “Bizim en büyük güvencemiz gençlerdir, gençler bozulmaz, gençler yanlış yapmaz, yanlış yola düşmez çünkü anneleri babaları olarak biz onlara iyi terbiye vermişizdir.” Fakat bulunduğumuz coğrafya, tarihi misyonumuz ve bununla birlikte ülkemizde maalesef bazı yaşanan olumsuz olarak değerlendirile bilecek süreçler neticesinde gençliğimiz her geçen gün dumura uğramış, dejenere olmuş ve bugün terör başta olmak üzere fuhuş, kötü alışkanlıklar, hırsızlık vesaire bir çok kötülüğün kaynağı gençlerimizi tuzağa düşmekten alı koymamaktadır.” Cihannüma temsilcisi Fatih Sevgili de, Bugün bu milletin, bu ümmetin çocuklarına karşı demek ki bizler yeterince görevimizi yapamadığımız için birileri gelmiş ve bizim çocuklarımızı bize karşı savaşır hale getirdiklerini söyledi.
“Bugün canlı olarak görüyoruz, bizden önce yetişmiş olan medeni nesillerin inşa etmiş olduğu medeni şehirlerimiz yani kadim Diyarbakır’ımız, kadim Dicle ve Silvan, bu gün medeni olmayan, bizim yetiştiremediğimiz için medeni olmayan nesiller tarafından yakılıyor yıkılıyor, yerle yeksan oluyor” diyen Sevgili şöyle konuştu: “Geçen gün Diyarbakır'da iki gün önce teslim olan çocuklar var, yaş gruplarına bakarsak. Çukurların arkasında elinde silah olan çocuklar işte bunlardır. Mayın döşeyen, bombayı döşeyen, asker, polis, sivil öldüren çocuklar işte bunlar.
Bunların fikri evet bizim fikrimiz değil, belki inançları bizim inançlarımız değil, silahları bizim değil, hedefleri bizim değil ve belki de hiçbir şeyleri bizim değil ama bir gerçek var bedenleri bizimdir. Çünkü bunları bizim komşularımızın oğludur, bunların babalarıyla hep aynı camide, aynı safta namazda kılıyorduk. Bunları doğuran anneler bizim annelerimizin yanına sohbete geliyorlar.
Biz bunlara karşı görevimizi yapmadığımız için işte şu adam DHKP-C İzmir halk evleri sorumlusu ve buda Surda yakalandı, bu adam şuanda bu salonda oturan hiçbirimiz kadar birikimli olamaz. Fiziksel olarakta cazibesi olan bir adam değil ama İzmir'den Diyabakır'a geliyor bizim çocuklarımızı silahlandırıyor ve bize karşı kullanıyor. Belki biz Diyarbakır'a gidip oradaki çocuklarımıza sahip çıkmadığımız için bu adam bunu yapabiliyor ve sadece Cizre’den belki yüzlerce bu yaş grubu çocuk bunlar tarafından kullanılarak öldürülüyor. Belki Diyarbakır da daha çok olacaktır, bundan sonra da olacaktır.”
Çalıştay için üç komisyon kurduklarını belirten Sevgili, tespit komisyonu, eğitim komisyonu ve istihdam komisyonu olarak her komisyonlar 8'er kişiden oluştuğunu ve komisyonların 9 gün sonra sonuç raporunu hazırlayacaklarını sözlerine ekledi.
Çalştaya konuşmacı olarak katılan Memur-sen Şube Başkanı Murat Şeker de, kendiside eğitimci olduğunu ve yeni nesil çocukları eğitemedikleri için bu çocukların okulların başına bela olduğunu söyledi. Şeker şunları ifade etti: “Biz büyüdükçe kirleniyoruz, çünkü çocuk temiz ve saf olarak dünyaya geliyor, biz eğer alıp bunu işlemezsek, onu serbest istediği gibi evirip çeviriyor ve ortaya çıkan üründe maalesef belli oluyor.
Tabi onlar aslında kayıp bir kuşak, ben birazda 28 Şubat gençliği olarak görüyorum bu kuşağı. Zamanında eğilmemize vermedikleri bir kuşak, ben ümitvarım ve inşallah bu kuşağı eğiteceğiz. Tabi bizler emek sarf etmezsek, bizler çaba göstermezssek elde var sıfır deyip başımızı duvarlara vursak dahi kar olmayacak.
Birde bizler bu gençleri anlamalıyız, bu gençlerle ortak bir dil kullanmıyoruz, anlamanın en iyi yolu empati kurmaktır. Biz bunu yapmıyoruz, bunu yapmamız lazım. Birde birlerle başlabiliriz bizler, her birimiz bir genci alıp onu sanki üzerimize zimmetlenmiş gibi sahiplenirsek inanıyorum ki birlerle başlayacağımız bu yolda sayısı sayılamayacak kadar devasa bir topluluğa ulaşmış olacağız.“
Gönül elçileri Derneği Başkanı Murat Coşar da Siirt’te genç nüfusun yoğun olduğunu ve sahip çıkılmadığı taktirde bu gençlerin DHKP-C li olabileceğini söyledi.
Coşar şunları söyledi: “2015 yılı dahili içerisinde Türkiye İstatistik Kurumunun Siirt bazlı 10-14 yaş arası genç nüfusun 39 bin 500 kişi, 15-19 arası da 38 bin 500 kişi, 5-9 yaş arası 39 bin 100 kişi, 0-4 yaş arası 39 bin 300 kişi. Ciddi bir potansiyel var, bu potansiyel bizim nazarımızda milli bir duruş sergilenebilir, yada karşıda işte Fatih hocamında bahsettiği gibi DHKPC'li.
Siirt'teki bu genç nüfus onun nazarında çok ciddi bir DHKPC'li olabilir, Gerilla olabilir, bir terörist potansiyeldir, bizim için milli bir insandır, bunu kim kaparsa, kim eğitirse geri dönüşümü o sağlayacak.”
Yapılan konuşmaların ardından, çalıştan komisyonların çalışmalarıyla devam etti.
Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Platformu koordinasyonunda aralarında İHH, Memur-Sen, ve Ensar Vakfının bulunduğu 17 Sivil Toplum Örgütün işbirliğiyle İlim Yayma Cemiyeti Konferans salonunda ''Gençlik Çalıştayı'' düzenlendi.
Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de 4+4+4 zorunlu eğitim son 5-6 yıldır uygulandığını ancak Siirt’te bu zorunlu eğitimden kaçmanın yolu olarak, açık öğretim lisesi kullanıldığını anımsattı. Bazı öğrencilerin özelikle okuldan devamsızlıktan kaçmak için açık öğretimi tercih ettiğini anlatan Tutulmaz, "Açık öğretim liselerine gittiği zaman da örgün eğitiminden uzak kalan çocuklar, çoğu öğretmenlerin, okulun kontrol dışına çıkarak istemediğimiz davranışların içerisinde olabiliyorlar. Onun için örgün eğitime özellikle il olarak önem vermemiz gerekiyor.
Bu yıl milli eğitim ile yaptığımız toplantılarda hep bunun önemine değindik. Devamsızlığı bulunan öğrencilerin devamlılığı konusunda hassas olunması gerektiğini, aileleri yola getirilmesi gerektiğini, onlara özellikle söyledik. Oranda biraz artış oldu ama hala devam sıkıntısı olan öğrencilerimiz var. Belki bu çalıştay ile bunlara da bir çözüm bulunmuş olur" dedi.
- “Siirt toplam 320 bin nüfusun, 120 bini öğrenci”
Siirt’in her 3 kişiden birinin öğrenci olduğunu belirten Vali Tutumaz şöyle devam etti: “Genç nüfusumuz var hem ülke olarak, özelliklede ilimizin genç nüfusu ülkemizin oranından da çok yüksek 100 binin üzerinde öğrencimiz var, yani bu üniversite öğrencisi ile beraber 120 bine yakın bir sayıyı ifade ediyor.
Siirt toplam 320 bin nüfusun, 120 bini öğrenci asılında bu büyük bir imkan bir taraftan, geleceğinizi biz şekillendirmek acısından 120 bin kişiyi iyi eğitirsek zaten 3'te 1'imizi il olarak iyi bir şekilde eğitmiş olacağız. Zaman geçmiş değil hala eğitim çağında olan insanlar bunlar ve bunları eğittiğimiz zaman 3'te 1'ini eğitmiş olacağız, 3'te 1'ini verimli bir insan haline getireceğiz dolayısı ile geç kalmış değiliz.”
Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman ise genç nüfusun bir avantaj olduğunu belirterek gençlik konuları ülkelerin en çok kafa yorduğu projelerden birisi olduğunu söyledi.
Gençliğin terör örgütlerin elinden ve kötü alışkanlıklarında alı konulması için yürütülen çalışmaların ciddi anlamda desteklenmesi gerektiğini ifade eden Erman şöyle konuştu: “Uzun yıllar bizde şöyle bir düşünce hâkim olmuştur; “Bizim en büyük güvencemiz gençlerdir, gençler bozulmaz, gençler yanlış yapmaz, yanlış yola düşmez çünkü anneleri babaları olarak biz onlara iyi terbiye vermişizdir.” Fakat bulunduğumuz coğrafya, tarihi misyonumuz ve bununla birlikte ülkemizde maalesef bazı yaşanan olumsuz olarak değerlendirile bilecek süreçler neticesinde gençliğimiz her geçen gün dumura uğramış, dejenere olmuş ve bugün terör başta olmak üzere fuhuş, kötü alışkanlıklar, hırsızlık vesaire bir çok kötülüğün kaynağı gençlerimizi tuzağa düşmekten alı koymamaktadır.” Cihannüma temsilcisi Fatih Sevgili de, Bugün bu milletin, bu ümmetin çocuklarına karşı demek ki bizler yeterince görevimizi yapamadığımız için birileri gelmiş ve bizim çocuklarımızı bize karşı savaşır hale getirdiklerini söyledi.
“Bugün canlı olarak görüyoruz, bizden önce yetişmiş olan medeni nesillerin inşa etmiş olduğu medeni şehirlerimiz yani kadim Diyarbakır’ımız, kadim Dicle ve Silvan, bu gün medeni olmayan, bizim yetiştiremediğimiz için medeni olmayan nesiller tarafından yakılıyor yıkılıyor, yerle yeksan oluyor” diyen Sevgili şöyle konuştu: “Geçen gün Diyarbakır'da iki gün önce teslim olan çocuklar var, yaş gruplarına bakarsak. Çukurların arkasında elinde silah olan çocuklar işte bunlardır. Mayın döşeyen, bombayı döşeyen, asker, polis, sivil öldüren çocuklar işte bunlar.
Bunların fikri evet bizim fikrimiz değil, belki inançları bizim inançlarımız değil, silahları bizim değil, hedefleri bizim değil ve belki de hiçbir şeyleri bizim değil ama bir gerçek var bedenleri bizimdir. Çünkü bunları bizim komşularımızın oğludur, bunların babalarıyla hep aynı camide, aynı safta namazda kılıyorduk. Bunları doğuran anneler bizim annelerimizin yanına sohbete geliyorlar.
Biz bunlara karşı görevimizi yapmadığımız için işte şu adam DHKP-C İzmir halk evleri sorumlusu ve buda Surda yakalandı, bu adam şuanda bu salonda oturan hiçbirimiz kadar birikimli olamaz. Fiziksel olarakta cazibesi olan bir adam değil ama İzmir'den Diyabakır'a geliyor bizim çocuklarımızı silahlandırıyor ve bize karşı kullanıyor. Belki biz Diyarbakır'a gidip oradaki çocuklarımıza sahip çıkmadığımız için bu adam bunu yapabiliyor ve sadece Cizre’den belki yüzlerce bu yaş grubu çocuk bunlar tarafından kullanılarak öldürülüyor. Belki Diyarbakır da daha çok olacaktır, bundan sonra da olacaktır.”
Çalıştay için üç komisyon kurduklarını belirten Sevgili, tespit komisyonu, eğitim komisyonu ve istihdam komisyonu olarak her komisyonlar 8'er kişiden oluştuğunu ve komisyonların 9 gün sonra sonuç raporunu hazırlayacaklarını sözlerine ekledi.
Çalştaya konuşmacı olarak katılan Memur-sen Şube Başkanı Murat Şeker de, kendiside eğitimci olduğunu ve yeni nesil çocukları eğitemedikleri için bu çocukların okulların başına bela olduğunu söyledi. Şeker şunları ifade etti: “Biz büyüdükçe kirleniyoruz, çünkü çocuk temiz ve saf olarak dünyaya geliyor, biz eğer alıp bunu işlemezsek, onu serbest istediği gibi evirip çeviriyor ve ortaya çıkan üründe maalesef belli oluyor.
Tabi onlar aslında kayıp bir kuşak, ben birazda 28 Şubat gençliği olarak görüyorum bu kuşağı. Zamanında eğilmemize vermedikleri bir kuşak, ben ümitvarım ve inşallah bu kuşağı eğiteceğiz. Tabi bizler emek sarf etmezsek, bizler çaba göstermezssek elde var sıfır deyip başımızı duvarlara vursak dahi kar olmayacak.
Birde bizler bu gençleri anlamalıyız, bu gençlerle ortak bir dil kullanmıyoruz, anlamanın en iyi yolu empati kurmaktır. Biz bunu yapmıyoruz, bunu yapmamız lazım. Birde birlerle başlabiliriz bizler, her birimiz bir genci alıp onu sanki üzerimize zimmetlenmiş gibi sahiplenirsek inanıyorum ki birlerle başlayacağımız bu yolda sayısı sayılamayacak kadar devasa bir topluluğa ulaşmış olacağız.“
Gönül elçileri Derneği Başkanı Murat Coşar da Siirt’te genç nüfusun yoğun olduğunu ve sahip çıkılmadığı taktirde bu gençlerin DHKP-C li olabileceğini söyledi.
Coşar şunları söyledi: “2015 yılı dahili içerisinde Türkiye İstatistik Kurumunun Siirt bazlı 10-14 yaş arası genç nüfusun 39 bin 500 kişi, 15-19 arası da 38 bin 500 kişi, 5-9 yaş arası 39 bin 100 kişi, 0-4 yaş arası 39 bin 300 kişi. Ciddi bir potansiyel var, bu potansiyel bizim nazarımızda milli bir duruş sergilenebilir, yada karşıda işte Fatih hocamında bahsettiği gibi DHKPC'li.
Siirt'teki bu genç nüfus onun nazarında çok ciddi bir DHKPC'li olabilir, Gerilla olabilir, bir terörist potansiyeldir, bizim için milli bir insandır, bunu kim kaparsa, kim eğitirse geri dönüşümü o sağlayacak.”
Yapılan konuşmaların ardından, çalıştan komisyonların çalışmalarıyla devam etti.
çaliştayi taki̇p etti̇m. ancak platformun başkanliğina seçi̇len eski̇ memur-sen başkani bayram hocanin konuşmasi daha sami̇mi̇ ve i̇çtendi. ama ona yer veri̇lmemi̇ş. n edendi̇r bi̇lemi̇yorum. gali̇ba reklamci ve şakşakçi olmadiği i̇çi̇ndi̇r. yi̇nede hayirli olmasini di̇leri̇m.