Siirt Üniversitesi Rektörlüğünce, Anayasa Mahkemesinin (AYM), "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" metnine imza atan 10 akademisyenle ilgili "hak ihlali" kararına tepki gösterildi..
Siirt Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada, "Bildiriyi ifade özgürlüğü olarak gören AYM'yi, somut durum karşısında kişi hak ve özgürlüklerinin sınırlarının neler olduğunu açıklamaya davet ediyoruz." denildi.
Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada,Üniversite Rektörlüğünce vatanseverlik çagrisi: PKK/KCK Terör örgütünün; 2015 yılının ikinci yarısı içerisinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde bulunan belirli ilçe merkezlerine sızdırdığı teröristlerin yollara bombalı tuzaklarla barikatlar kurup aynı zamanda içerisine patlayıcılar yerleştirilmiş hendekler kazarak işgal ettikleri bu yerlerde yaşayan halktan evini terk etme imkanı bulamayanları rehin alan teröristlerin kadın, çocuk, yaşlı insanları kendisine kalkan olarak kullanmak suretiyle eylemlerde bulunarak bazı yerleşim yerlerinde devlet idaresinden bağımsız öz yönetim adı altında terör örgütü hakimiyetinde bölgeler yaratmayı amaçladığını görmezden gelerek açıklamalarda bulunmak, eğer safdillik değilse açıkça PKK/KCK’yı koruma ve kollama saiki içinde hareket etmektir.
Dünyanın hiçbir ülkesi bölücü ve terörist eylemlerde bulunan terör örgütlerini savunmayı, psikolojik destek vermeyi ifade özgürlüğü olarak kabul etmez. Teröristlere karşı oluşan devlet refleksini ‘devletin masum vatandaşlarına uyguladığı şiddet’ olarak gören, var olan durumu ters yüz ederek Türkiye Cumhuriyeti’ni uluslararası ortamda karalama çabalarına hizmet eden, dış müdahaleleri davet eden sözde barış bildirisi adındaki bu açıklamayı Siirt Üniversitesi olarak reddettiğimizi kamuoyuna duyurmuştuk.
Söz konusu süreç hakkında Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararda “ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna” ulaşılmış olması devlete sadakat normlarını da düzenleyen anayasa maddeleri açısından düşündürücüdür. Bu kişilerin kamu personeli olduğu da göz önüne alınırsa bildirideki devlete sadakat ilkesiyle bağdaşmayacak sıfat ve isnatların ifade hürriyeti ile karşılanması mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bu karar, güvenlik güçlerimizin terörle mücadele kapsamındaki faaliyetlerine “kıyım”, “katliam”, “işkence”, “sürgün” gibi nitelemelerde bulunan bildiri metnini meşru hale getirmiş, bu haliyle kamu vicdanını yaralamıştır.
Siirt Üniversitesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumsal huzuruna ve refahına karşı atılmış bu ve benzeri adımların karşısında olduğumuzu beyan eder, Anayasa Mahkemesinin adalete ve kamu vicdanına aykırı kararını doğru bulmadığımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Siirt Üniversitesi Rektörlüğü
