Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Paneller Dizisi programının 6. sı olarak “Modern Çağda Gençlik ve İnanç Üzerine: Deizm” konulu panel Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşti.
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemalettin Erdemci ve Doç. Dr. Fadıl Ayğan panelist olarak katıldı.
Eğitim Fakültesi Dekan V. Doç. Dr. Hasan Basri Memduhoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı panelin, ilk konuşmacısı olan Doç. Dr. Fadıl Ayğan, “Deizm nedir nasıl doğdu?” Sorularını konuşmasında cevapladı.
“Deistler, evrenin bir yaratıcısı var ama evrene bir müdahalesi yok, tanrı var ama peygamber yok, emir-yasak yok, olarak düşünmektedir. 17. yy bilim felsefesinde bir değişim yaşandı. Nedensellik bağlamında tabiata yönelme deney ve gözlemin tek genel geçer bilim yöntemi olduğu düşüncesi büyük değişimlere sebep oldu.
Deizm, batıdan gelen bir akım, hristiyan teolojisiyle gelişen bir kavramdır. Hristiyanlıkta dini sorgulatmadıkları için modernleşme döneminde ki tüm tartışmaların sonucunda bilim olduğu müddetçe dine gerek yok düşüncesi büyüdü. Ama bilimle açıklanamayan şeyler ortaya çıktıkçada bu düşünce bir yaratıcı, tanrı var ama insanlara karışmıyor düşüncesine ilerlemesiyle deizm ortaya çıktı.”
Konuşmasında “İslam düşüncesindeki deizm izleri”ni öğrencilere açıklayan Prof. Dr. Cemalettin Erdemci ise:“Peygamber efendimizin vefatından sonra fetih döneminde Müslümanlar çok farklı gruplarla karşılaştılar. Tabiatçılar, zamana tapanlar bugünün kavramıyla materyalist gruplarla karşılaştılar. Kendilerine doğalist diyerek bir tanrı inancına sahip olanlara ve bunların arasında aynı zamanda Allah’ı kabul edip nübüvveti inkar eden gruplarla da karşılaştılar. İslam tarihinde özellikle iki gruptan bahsedilir.
Bugünkü isimleriyle Pragmanizm ve Budizm bu grupların iddiaları arasında, bizim cinsimizden bir insanın aramızdan seçilip peygamber kılınması Allah’ın adaleti ile bağdaşır mı? İkincisi de akıl bize yeter, peygamberin getirdiği ilkeler akla aykırıysa neden biz kabul edelim akla yatkınsa da zaten bizim aklımız var.
Bugün Avrupa’da ve ABD’de tasarımcılar dediğimiz bir grup vardır. Bu grup; evrene baktığımızda hassas ayarların olduğunu görüyoruz her yerde hassas bir ayar var bir düzen var. Düzenin olduğu yerde bir düzenleyici vardır evren bir tasarımdır. Bir tasarımcısı vardır. Buradan da Allah’ın varlığını kabul ederler. Ama ötesine gitmezler. Öylesine dünyaya bırakılmış bir varlık olarak tasavvur etmek isterler sorunda buradan çıkar.
Bütün dinlerde nübüvvet temel kavramlardan bir tanesidir. İnancın üzerine inşa edildiği temel kavramlardandır. Bunu ispat etmek ortaya koymak özellikle Müslümanlar için çok büyük önem taşımaktadır.” diyerek konuyla ilgili öğrencilerin sorularını aldı.
Panelistlerin kısa açıklamaları ardından dinleyicilerden gelen sorular geniş bir şekilde cevaplandı. Panelin bu bölümünde dinleyiciler inanç ile ilgili şüphe soru ve düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde dile getirdiler. Yoğun ilgi gören program plaket takdimi ile son buldu.