Siirt Üniversitesi, üniversitenin gündeminden düşmeyen yolsuzluk ve usulsüzlüklere karşı paylaşımda bulunan Gazeteci Turhan Koyuncu'ya dava açarak gazetecileri sindirmeye çalışıyor.
Siirt Üniversitesi, üniversitenin gündeminden düşmeyen yolsuzluk ve usulsüzlüklere karşı paylaşımda bulunan Medya Siirt Genel Yayın Yönetmeni, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Siirt İl Temsilcisi Gazeteci Turhan Koyuncu'ya dava açarak gazetecileri sindirmeye çalışıyor.
Siirt Üniversitesi, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Siirt İl Temsilcisi Turhan Koyuncu'nun üniversitedeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını gündeme getirmesinin ardından kendilerini masum göstermek adına 15 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.
İddialara göre, Siirt Üniversitesi yönetimi denetim yetkisini yerine getirmeyerek, bir öğretim üyesinin döner sermaye işletmesi müdürü iken üniversiteyi zarara uğratmasına neden oldu.
Bu öğretim üyesi sonradan ortadan kayboldu ve üniversite açığa aldığı bu öğretim üyesinin bilgilerini resmi internet sayfasından sildi. Bir devlet kurumu olan üniversitede yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla ilgili bugüne kadar hiçbir resmi açıklama yapılmadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla atanan rektör ve yönetim, üniversitenin birçok yönden geri planda kalmasına neden olmakla suçlanıyor.
2018'de Cumhurbaşkanının imzasıyla açılan Siirt Tıp Fakültesinin morfoloji binası, altı kez ihaleye çıkmasına rağmen inşa edilmedi, yedinci ihalede ise temeli atıldı.
Bu süreçte artan maliyetler nedeniyle devletin zarara uğradığı iddiaları bulunuyor.
Rektör ve yönetim, kendilerine yapılan sözlü bildirimlere rağmen firar eden döner sermaye işletmesi müdürü hakkında hiçbir soruşturma başlatmadı, usulsüzlük ortaya çıkınca ve üzeri örtülemeyecek duruma gelince kendilerini haklı göstermek adına soruşturma başlattı. Bu süreçte üniversitenin büyük zarar gördüğü iddia ediliyor.
Bunun yanında üniversite işletmesi olan kantinlerde resmi olarak 4 TL olan çay, 5 TL olarak satışa sunuldu ve alışverişlerde de fiş verilmeyerek usulsüzlüklere kapı aralandı. Bu konu kamuoyu gündemine gelmesine rağmen rektör ve yönetim yine görmezden gelerek sorun yokmuş gibi davrandı.
Bu gelişmelerin ardından Siirt Üniversitesi'nin, devletin bir kamu kurumu gibi yönetilmediği ve keyfi uygulamalar yapıldığı iddiaları ortaya çıktı. Bu iddiaları gündeme getiren gazetecilerin sindirilmesi amacıyla davalar açıldığı öne sürülüyor.
Ayrıca bazı esnafların üniversiteden alacakları için muhatap bulamayınca çareyi basın mensuplarına başvurarak aramaya çalıştığı ve üniversiteyi mahkemeye verdiği ileri sürülüyor.
Devletin yargı organlarının bir kamu kurumundaki bu usulsüzlüklere geçit vermeyeceğine olan güvenimiz tamdır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Başkanı Erol Özvar ve devletin diğer kurumlarından, Siirt Üniversitesi'ne acilen müfettiş göndererek, denetim görevini yerine getirmeyenler ve yapılan usulsüzlüklere karşı detaylı bir soruşturma açmalarını bekliyoruz.
Gazeteci Koyuncu'ya yönelik açılan dava nedeniyle Siirt Üniversitesi'ni kınıyor, devletin kurumlarında keyfi muamelede bulunan hangi yönetici olursa olsun sonuna kadar karşı çıkacağımızın bilinmesini bildiriyoruz.
Baskı suclunun en büyük silahıdır söyleyecek sözü olmayanlar baskıya alan açarlar güzel memleketim her kurumda nasıl insanların eline düştün ey siyasiler sessiz kalın eşinizin dostunuzun çocuğunu ise alır görevde yükseltirler hakka hukuka dikkat etmezler sizde her yerde Fatiha okursunuz fatihanizi okumaya bir sandık mesafe kaldı bekleyin