Oğlak etinden hazırlanan ve özel kuyularda geceden pişirilmeye başlanan "büryan kebabı", Siirt'e özel yöntemiyle özellikle kış aylarında bölge insanının ve ziyaretçilerin vazgeçemediği et yemekleri arasında ilk sıralarda geliyor.
Oğlak etinin 3 metre derinliğinde ve 100 santimetre çapındaki tandırların üzerindeki çengellere asılarak pişirilen büryan kebabı, farklı aroması ve lezzetiyle adından söz ettiriyor.
Büryan ustası Murat Kayaalp yaptığı açıklamada, yılın her mevsiminde tüketilen büryanın kış aylarında daha çok talep gördüğünü söyledi. Uzun uğraşlar sonucu 2003 yılında Siirt adına büryan kebabının patentini aldığını hatırlatan Kayaalp, Siirt'te yapılan büryanın lezzetinin ise tamamen geleneksel yöntemlerle pişirilmesinden kaynaklandığını vurguladı.
Büryanın pişirileceği tandırın iki saat önce yakılmaya başladığını, odun ateşinin iyice kor haline gelmesinden sonra çengele asılan etlerin tandır kuyusuna indirildiğini ifade eden Kayaalp, "Saat 02.00 gibi tandırı yakmaya başlıyoruz. Bir saat sonra et, kemikli ve kemiksiz olarak ayrılıyor. Kemikli et kazana, kemiksiz etler de askıya asılıp tandıra konuyor. Yaklaşık iki saat pişiyor. Sabah gün ağarmadan müşterilerimize ikram etmeye başlıyoruz" diye konuştu.
Kış aylarında büryanı toklu etinden yaptıkları için diğer dönemlere göre lezzet farkı olduğunu anlatan Kayaalp, bundan dolayı bu mevsimde vatandaşların ilgisinin daha da arttığını belirtti. Kayaalp, şunları kaydetti: "Kışın daha lezzetli oluyor. Sebebi, kış mevsiminde etin biraz daha yağlı olmasıdır.
Yılın 12 ayında büryan yapıyoruz. Yaz kış fark etmiyor ama yaz aylarından insanlar hava sıcaklıklarından dolayı sindirimi kolay, daha hafif yiyecekleri tercih ediyor ve bundan dolayı biraz satışlarımız düşüyor.
O dönemde de şehrimizin tarihi turistik yerlerini gezmeye gelen turistler büryan yemeden Siirt'ten ayrılmadığı için bunu dengeliyoruz. Kış mevsiminde yağlı bir besin olan büryanın tüketiminde artış oluyor.
Havaların soğumasıyla insanlar vücut ısılarını koruyabilmek adına protein değeri daha yüksek besinler tüketiyor."
Oğlak etinin 3 metre derinliğinde ve 100 santimetre çapındaki tandırların üzerindeki çengellere asılarak pişirilen büryan kebabı, farklı aroması ve lezzetiyle adından söz ettiriyor.
Büryan ustası Murat Kayaalp yaptığı açıklamada, yılın her mevsiminde tüketilen büryanın kış aylarında daha çok talep gördüğünü söyledi. Uzun uğraşlar sonucu 2003 yılında Siirt adına büryan kebabının patentini aldığını hatırlatan Kayaalp, Siirt'te yapılan büryanın lezzetinin ise tamamen geleneksel yöntemlerle pişirilmesinden kaynaklandığını vurguladı.
Büryanın pişirileceği tandırın iki saat önce yakılmaya başladığını, odun ateşinin iyice kor haline gelmesinden sonra çengele asılan etlerin tandır kuyusuna indirildiğini ifade eden Kayaalp, "Saat 02.00 gibi tandırı yakmaya başlıyoruz. Bir saat sonra et, kemikli ve kemiksiz olarak ayrılıyor. Kemikli et kazana, kemiksiz etler de askıya asılıp tandıra konuyor. Yaklaşık iki saat pişiyor. Sabah gün ağarmadan müşterilerimize ikram etmeye başlıyoruz" diye konuştu.
Kış aylarında büryanı toklu etinden yaptıkları için diğer dönemlere göre lezzet farkı olduğunu anlatan Kayaalp, bundan dolayı bu mevsimde vatandaşların ilgisinin daha da arttığını belirtti. Kayaalp, şunları kaydetti: "Kışın daha lezzetli oluyor. Sebebi, kış mevsiminde etin biraz daha yağlı olmasıdır.
Yılın 12 ayında büryan yapıyoruz. Yaz kış fark etmiyor ama yaz aylarından insanlar hava sıcaklıklarından dolayı sindirimi kolay, daha hafif yiyecekleri tercih ediyor ve bundan dolayı biraz satışlarımız düşüyor.
O dönemde de şehrimizin tarihi turistik yerlerini gezmeye gelen turistler büryan yemeden Siirt'ten ayrılmadığı için bunu dengeliyoruz. Kış mevsiminde yağlı bir besin olan büryanın tüketiminde artış oluyor.
Havaların soğumasıyla insanlar vücut ısılarını koruyabilmek adına protein değeri daha yüksek besinler tüketiyor."