Türkiye’de başıboş köpek sorunu yok, başıboş insan sorunu var.
Başıboş demek
“bir kimseye, bir şeye bağlı bulunmayan,
önünde hiçbir engel bulunmayan ya da hiçbir ereği olmayan” demektir.
Oysa yüzlerce insanın özellikle de çocukların ölmesine, binlerce insan yaralanmasına rağmen sokakta , parklarda, hastane içinde, hastane bahçesinde, restoranta, pastanede, postanede, plajlarda vs köpekler artarak hatta kollanarak gezmeye devam ediyor.
Türkiye’de mikrobik hastalıkların fazlalığında başıboş köpeklerin etkisi araştırılmaz, arastırılamaz.
Ve son skandal!
Konunun uzmanı,
Doktor, üstelik Enfeksiyon uzmanı,
Dur bitmedi Profesör
Hem de Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde,
hastane içinde ve bahçesindeki 60 civarı köpeğin toplatılmasını istiyor.
Sonrası kıyamet!
Vay sen misin köpeklere karışan?
Onlar başıboş değil,sen başıboşun!
Enfeksiyon hastalıkları doktoru köpekler halk sağlığına tehdit oluşturuyor, diyemez!
Her yer köpeklerin yaşam alanı, buna hastane ameliyathanesinin kapısının önü de dahildir. Hijyen mijyen hikaye…
Köpekleri sahipsiz mi sandın?
Sensin sahipsiz.
Köpek ve mama mafyasına ezdirilirsin.
Bırakın;
“Medeni ülkelerde sahipsiz köpek olmaz,
Köpeği seven kişi alır evinde, kendi bahçesinde başıboş bırakır,
Sahipli köpekler sokakta mutlaka tasmalı ve ağızlıklı olmalıdır” teranelerini…
Hülasa, başıboş çocuklar kutsal köpek mamaları lobileri tarafından sosyal medya terörü eliyle öldürülmeye, yaralanmaya devam ediyor, mikroplar ve parazitler her yerde insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.
Siz başıboş insanlar sorununu çözün!
Meclis göreve mi dediniz?
Ona da Yeşim Salkım bomba bir iddia ile cevap veriyor :
“27 milletvekilinin köpek yemi fabrikası var.”
Neresinden bakarsanız rezalet!