Nasıl bir siyasetçi arzuluyoruz?
Siirt’te iki veya daha fazla kişi toplandı mı konu mutlaka siyasete gelir ve tartışma kısır bir döngüde devam eder gider.
Geçen gün tam da bunu yaşadık.
Siyasetçi kime denir, iyi bir siyasetçi nasıl olmalı vs tartışmalarının içinde bir dost; “ Diyaeddin senden siyasetçi olmaz! Eğilip bükülmüyorsun. Abartılı derecede de doğrucusun” dedi.
Bende şu şekilde cevap verdim:
O kadar çok mu sevdik menfaat için eğilmeyi,
O kadar çok mu alıştık yalakalığa,
O kadar çok mu kabullendik omurgasız olmayı,
O kadar çabuk mu unuttuk yalanın haram olduğunu.
Şu sloganlarımız yok muydu:
“Dik dur eğilme, bu millet seninle!”
“Elif gibi dimdik duruşunu sevdik!”
“Biz ancak rükûda eğiliriz!”
Ve Cahit Zarifoğlu’nun şu şiiriyle coşmuyor muyduk:
“Bir duruşu olmalı insanın; bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı ”
O halde karar vermek gerekir, lider :
a) Eğilip bükülebilen biri,
b) Yeri geldiğinde yalan söylemeyi de ustaca yapabilen, kurnaz biri
c) Dik duruşlu, dürüst, tutarlı, göründüğü gibi olan biri
Hangisi olmalı?
Konu benim siyasette bir yere gelmem değil! Orası çok da önemli değil.
Gelmesini istediğiniz kişiler için sıraladığınız özelliklerle ile beklentileriniz arasındaki bu çelişkinin sebebi nedir?
Galiba sigara paradoksu yaşıyorsun. Yalancı, omurgasız, eğilip bükülen siyasetçinin zarar olduğunu biliyorsun ama yine de kafandaki siyasetçi için başka tanım olmadığından ezber bozamıyorsun.
Sahiden:
“Dik duran, eğilip bükülmeyen siyasetçileri denemekten zarar görür müyüz?”