"Buzağı, kuzu ve oğlaklar ölmesin" başlığıyla, Siirt İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Siirt Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi iş birliği ile düzenlenen meslek içi eğitim seminerinde, büyük ve küçükbaş hayvan ölümlerinin önlenmesi, korunması, koruma ve tedavideki kritik noktalar masaya yatırıldı.
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Siirt Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi iş birliği ile düzenlenen konferansa Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tekin Şahin, Cerrahi Anabilim Dalı Üyesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç.Dr. Mustafa Barış Akgül, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Gülşah Akgül, Suni Tohumlama, Dönerme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Seyrani Mersin ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Şube Müdürü Nurettin Gül ile birlikte Siirt İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde görevli Veteriner Hekimler ile İlimizde çalışan Serbest Veteriner Hekimlerin katılımlarıyla "Buzağı, Kuzu ve Oğlaklar Ölmesin Projesi" kapsamında eğitim verildi.
YILDA 3 MİLYON ADET YAVRU KAYBIMIZ OLUYOR
Küçükbaş hayvanlarda yavru ölümlerinin fazla olduğunun altını çizen Siirt Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tekin Şahin, “Yavru ölümleri ve düşük yapmalar artıyor. Bu çok büyük bir problem. Doğduktan sonra da yavrular ölebiliyor. Tahminimce Türkiye’de küçükbaş hayvan olarak yılda 3 milyon adet yavru kaybımız oluyor. 1 milyon adet de buzağı kaybımız olduğunu tahmin ediyorum.
Bunlar bir kenarda dursun; biz ithalat da yapıyoruz. Bir kuzu, bir oğlak kurtarabiliyorsak bu bizim kârımızdır. Yavruların ölmemesi için çok basit yöntemler var. Artık imkânlarımız çok. Üreticilerimiz hayvanlarındaki şikâyetlerini veteriner hekimlerine zamanında gösterirlerse hayvanların kurtarılma olasılığı çok yüksek olur.” şeklinde konuştu.
HAYVANLARIMIZI KORUMAK VE İYİ YETİŞTİRMEK BİZLERİN ELİNDE
İşletmelerin veya üreticilerin gelirinin yalnızca süt olmaması gerektiğini Siirt Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tekin Şahin, “Sütten gelir elde ediyoruz ama yavru da almamız gerekir. İkisini de kaybeder duruma gelirsek sürdürülebilirlik biter. Bizim derdimiz sürdürülebilirliği sağlamak.
Sürdürülebilirlik olmazsa insanlar sürekli zarar edince işten el çekiyorlar. İşten el çeken hayvan sahiplerinin yerine yenileri gelmiyor. Bu iş birçok yerde babadan oğula geçmiyor. Böyle olduğu sürece giderek dışarıya bağımlı hale gelebiliriz. Bunun için kendi elimizde olan işi doğru bir şekilde yapmalıyız. Toplantımızın amaçlarından biri de elimizde olan işleri doğru şekilde yapmak. Hayvanlarımızı korumak ve iyi yetiştirmek bizlerin elinde.” ifadelerini kullandı.