Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çözüm Süreci'ne ilişkin, "Bu işi başlatan biziz, devam ettiren biziz. Baldıran zehri içiyoruz ve 'bu iş bitecek' diyoruz. Memleketin buna ihtiyacı var. Biz varsak 'Çözüm Süreci' var. Biz yoksak ne çözüm kalır ne de süreç" dedi.
Siirt'teki temaslarını sürdüren Arınç, bir düğün salonunda, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Bülent Arınç, Çözüm Süreci'nin bölge için önemine değinerek, Siirt caddelerinde dolaşırken kendilerini durduran kadınların ve erkeklerin, sürecin başarıya ulaşması için hükümete dua ettiğini söyledi.
Çözüm Süreci'ne vatandaşların destek verdiğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu işi başlatan biziz, devam ettiren biziz. Baldıran zehri içiyoruz ve 'bu iş bitecek' diyoruz. Memleketin buna ihtiyacı var. Biz varsak 'Çözüm Süreci' var. Biz yoksak ne çözüm kalır ne de süreç" ifadelerini kullandı.
- Sürecin gizli veya açık düşmanları çok Bülent Arınç, "Bu süreci bozmak için gizli veya açık düşmanlar çok. Elinde silah olanlar silahtan vazgeçmemek, terörden beslenenler kan içmeye devam etmek için bu işi bozmaya çalışıyorlar. Biri bomba patlatıyor, biri yol kesiyor, biri 2 askeri kaçırıyor. Eskisi gibi karakol baskınları yok ama 'vergi toplayacağım, haraç keseceğim' diye çadıra çağırıyorlar. Bunları biliyor ve tedbirlerini alıyoruz" diye konuşarak, Çözüm Süreci'nin ne kadar nazik olduğunu bildiklerini de vurguladı.
- "İktidardan gidelim, yeter ki Çözüm Süreci başarıya ulaşsın"
Arınç, sabırla, annelerin gözyaşlarının dinmesi için çaba gösterdiklerine de işaret ederek, şöyle konuştu: "Biz, 'Kan akmasın, cenaze gelmesin, artık dağa çıkılmasın, dağdan dönenlerle de bu ülkede kucaklaşalım, silah, şiddet, terör gitsin, kim ne yapacaksa fikrini, siyasetini ortaya koysun' diyoruz.
Geçmiş iktidarlar döneminde işi, askere ve polise havale etmişlerdi. Ama başaramadılar. Sadece onunla olacak bir şey değil çünkü. Biz geldiğimizde de böyle bir mücadele vardı. Millet bize yüzde 50 oy verince, en zor işi çözmeye karar verdik. İktidardan gidelim ama yeter ki Çözüm Süreci başarıya ulaşsın, bu gözyaşları bitsin, bu kan dökülmesin artık." "Tehditle, baskıyla oy toplamaya kalkışanların, Kandil ve İmralı arasında gidip gelenlerin, Çözüm Süreci'ni baltalamak için de ellerinden geleni yapanların sözlerine kanmayın" ifadesini kullanan Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batıda siyaset yapan bir insanım ve bu düşüncelerimden dolayı birileri bana 'Kürtçü' demiş olabilir. Hiç umurumda değil. Ben bu milleti Kürt, Arap, Türk, Çerkez gibi tüm kesimleriyle tanıyorum ve biz yaratılanı yaradandan ötürü seviyoruz. 'Kürtçülük' yapmaya kalkanlar nasıl bir gaflet içindeyse, 'Türkçülük' yapmaya kalkanlar da o gafletin içindedir. Aklımızı başımıza alalım. Sadece kendi ırkımızdan, etnik kökenimizden insanlarla yola çıkmak, her ne pahasına olursa olsun kabul edilecek bir şey değildir. Biz insandaki imana, inanca bakar, iş seçmeye geldiği zaman da emaneti ehline veririz."
- Kürtçe sözlük Türk Dil Kurumu tarafından "Kürtçe sözlük" hazırlandığını dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, "Türk Dil Kurumu Başkanı'na sorduğumda, 33 dilde sözlük hazırladıklarını öğrendim. Bunlar arasında Moğolistan'ın konuştuğu dil de varmış. Kürtçe neden hazırlanmadığını sorduğumda ise zamanında yasak olduğu için bu çalışmanın yapılmadığı söylendi" diye konuştu. Bülent Arınç, bunun üzerine hemen Kürtçe sözlük hazırlanmasını istediğini ve 1,5 yıl içerisinde Kürtçe lügatın tamamlandığını anlatarak, Kürtçe seçmeli derslerde bu sözlüğün okutulduğunu aktardı.
Kur'an-ı Kerim'in Kürtçe mealinin yayımlandığını anımsatan Arınç, bazı eski eserlerin de Kürtçe basımının yapıldığını vurguladı. Bülent Arınç, "Bizim Kürt kardeşlerimiz için, onların kültürleri, insan hakları konusundaki arzu ve istekleri için yapmadığımız ne kadı ki bize karşı itham edici sözler söylüyorlar. Onlar yalan ve iftirayla bizi tahrik etmek için ne kadar yanlış işler yapıyorsa, biz de hamdolsun insanımıza o kadar güzel ve büyük hizmetler yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Siirt'teki temaslarını sürdüren Arınç, bir düğün salonunda, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Bülent Arınç, Çözüm Süreci'nin bölge için önemine değinerek, Siirt caddelerinde dolaşırken kendilerini durduran kadınların ve erkeklerin, sürecin başarıya ulaşması için hükümete dua ettiğini söyledi.
Çözüm Süreci'ne vatandaşların destek verdiğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu işi başlatan biziz, devam ettiren biziz. Baldıran zehri içiyoruz ve 'bu iş bitecek' diyoruz. Memleketin buna ihtiyacı var. Biz varsak 'Çözüm Süreci' var. Biz yoksak ne çözüm kalır ne de süreç" ifadelerini kullandı.
- Sürecin gizli veya açık düşmanları çok Bülent Arınç, "Bu süreci bozmak için gizli veya açık düşmanlar çok. Elinde silah olanlar silahtan vazgeçmemek, terörden beslenenler kan içmeye devam etmek için bu işi bozmaya çalışıyorlar. Biri bomba patlatıyor, biri yol kesiyor, biri 2 askeri kaçırıyor. Eskisi gibi karakol baskınları yok ama 'vergi toplayacağım, haraç keseceğim' diye çadıra çağırıyorlar. Bunları biliyor ve tedbirlerini alıyoruz" diye konuşarak, Çözüm Süreci'nin ne kadar nazik olduğunu bildiklerini de vurguladı.
- "İktidardan gidelim, yeter ki Çözüm Süreci başarıya ulaşsın"
Arınç, sabırla, annelerin gözyaşlarının dinmesi için çaba gösterdiklerine de işaret ederek, şöyle konuştu: "Biz, 'Kan akmasın, cenaze gelmesin, artık dağa çıkılmasın, dağdan dönenlerle de bu ülkede kucaklaşalım, silah, şiddet, terör gitsin, kim ne yapacaksa fikrini, siyasetini ortaya koysun' diyoruz.
Geçmiş iktidarlar döneminde işi, askere ve polise havale etmişlerdi. Ama başaramadılar. Sadece onunla olacak bir şey değil çünkü. Biz geldiğimizde de böyle bir mücadele vardı. Millet bize yüzde 50 oy verince, en zor işi çözmeye karar verdik. İktidardan gidelim ama yeter ki Çözüm Süreci başarıya ulaşsın, bu gözyaşları bitsin, bu kan dökülmesin artık." "Tehditle, baskıyla oy toplamaya kalkışanların, Kandil ve İmralı arasında gidip gelenlerin, Çözüm Süreci'ni baltalamak için de ellerinden geleni yapanların sözlerine kanmayın" ifadesini kullanan Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batıda siyaset yapan bir insanım ve bu düşüncelerimden dolayı birileri bana 'Kürtçü' demiş olabilir. Hiç umurumda değil. Ben bu milleti Kürt, Arap, Türk, Çerkez gibi tüm kesimleriyle tanıyorum ve biz yaratılanı yaradandan ötürü seviyoruz. 'Kürtçülük' yapmaya kalkanlar nasıl bir gaflet içindeyse, 'Türkçülük' yapmaya kalkanlar da o gafletin içindedir. Aklımızı başımıza alalım. Sadece kendi ırkımızdan, etnik kökenimizden insanlarla yola çıkmak, her ne pahasına olursa olsun kabul edilecek bir şey değildir. Biz insandaki imana, inanca bakar, iş seçmeye geldiği zaman da emaneti ehline veririz."
- Kürtçe sözlük Türk Dil Kurumu tarafından "Kürtçe sözlük" hazırlandığını dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, "Türk Dil Kurumu Başkanı'na sorduğumda, 33 dilde sözlük hazırladıklarını öğrendim. Bunlar arasında Moğolistan'ın konuştuğu dil de varmış. Kürtçe neden hazırlanmadığını sorduğumda ise zamanında yasak olduğu için bu çalışmanın yapılmadığı söylendi" diye konuştu. Bülent Arınç, bunun üzerine hemen Kürtçe sözlük hazırlanmasını istediğini ve 1,5 yıl içerisinde Kürtçe lügatın tamamlandığını anlatarak, Kürtçe seçmeli derslerde bu sözlüğün okutulduğunu aktardı.
Kur'an-ı Kerim'in Kürtçe mealinin yayımlandığını anımsatan Arınç, bazı eski eserlerin de Kürtçe basımının yapıldığını vurguladı. Bülent Arınç, "Bizim Kürt kardeşlerimiz için, onların kültürleri, insan hakları konusundaki arzu ve istekleri için yapmadığımız ne kadı ki bize karşı itham edici sözler söylüyorlar. Onlar yalan ve iftirayla bizi tahrik etmek için ne kadar yanlış işler yapıyorsa, biz de hamdolsun insanımıza o kadar güzel ve büyük hizmetler yapıyoruz" şeklinde konuştu.