1976 Detroit doğumlu, Filistin asıllı senatör. Anne de baba da Filistin doğumlu.14 çocuklu işçi bir ailenin en büyük evladı. Hukuk fakültesi mezunu.
Siyasi hayatını işsizlik, yoksulluk, ücretsiz sağlık sigortası, çevre sorunları, müslümanlara, Filistin Davasına mücadeleye adamış bir siyasetçi.
Müslüman bir aktivist.
Soykırım suçlusu netanyahunun Filistin’e girişini yasakladığı 2 müslüman kongre üyesinden biri.
Amerika’nın ilk kadın Müslüman Kongre üyesi.
58’i ayakta 79 kez alkışlanan Netanyahu’yu kefiyesi ve elinde “ soykırım suçlusu” pankartıyla sessizce tüm dünyanın gözü önünde cesur bir şekilde protesto ederek dikkatleri bir kez daha çeken onurlu insan.
Rashida Tlaib’ın kefiyesi ve “soykırım suçlusu” pankartı Netanyahu’yu ayakta alkışlayan yüzlerce senatörün tepkisinden daha fazla halkın dikkatini çekti.
Tepkiyi hele bir de o şekilde göstermek “Katilin yüzüne karşı katilsin diyebilme” cesaretini göstermek sağlam bir iman gerektirir.
O kongreye gelmeyerek protesto edenlerden farklı olarak;
"Firavuna karşı olmak yetmez,
Musa'nın yanında olmak gerekir." Vecizesi mucibince güçlüden yana değil, Hakk'tan yana olduğunu göstere göstere ilan etti!
Uyuyanları uyandırır mı bilinmez ama tek başına olmasına rağmen hakkı haykırdı. Protestosuyla dünya vicdanlılarının sesi oldu, farkındalık oluşturdu.
Kalabalığa aldanmadan ve aldırış etmeden de namuslu olunabileceği, şerefli yaşanabileceğini hissettirdi. Halen vatanlarını yokluklara rağmen canlarıyla, kanlarıyla savunan Filistinlilere yakışır şekilde.
Hasbünallahü ve nimel vekil, "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir"diyerek.
Ve yine Üstat Necip Fazıl’ın dediği üzere “Adam olmak cinsiyet meselesi değildir, şahsiyet meselesidir” atfınca.
Rashida’nın Allah’a anlatabilecek güzel bir hikayesi var.
Peki ya bizim hikayemiz var mı, duruşumuz nasıl?
Allah rızası için doğruları cesurca konuşabiliyor muyuz?
Güçlü karşısında Hakk’tan, hakikatten yana olabiliyor muyuz?
Menfaatlerimiz uğruna nelerden taviz verebiliyoruz?
Doğruları duymak, dürüstleri desteklemek, erdemli duruşluların yanında saf tutabiliyor muyuz?
“Tek gülle bahar olmaz” sözünün arkasına sığınmadan net bir eda gösterebiliyor muyuz?
“Hesap günü her insan yapmış olduğu bütün kötü fiiller için rehin olarak tutulacaktır. Yalnız dürüstlüğü ve erdemli olmayı başaranlar hariç.”
(Müddessir, 8-9)
RASHİDA TLAİB gibi olmanız veya RASHİDA TLAİB’lere sahip çıkabilmeniz dilekleriyle…