AK Parti Siirt İl dayanışma toplantısına katılan Milletvekili Prof. Dr. Aktay, burada partililere hitaben yaptığı konuşmada Siirt’te geçen hafta meydana gelen terör saldırısında halkın ortaya koyduğu tavrı takdir ettiğini söyledi.
AK Parti Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, Siirtlilerin terör örgütüne karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek “Siirt’in teröre karşı tutumu nettir.
Siirt halkı geçmişte örgütün siyasi partisine oy verenler dahi teröre destek veremeyerek terörün Siirt’te hendek politikasını uygulamasına izin vermemiştir” dedi. Siirtliler tüm unsurlarıyla asla teröre prim vermeyeceklerini açık bir şekilde ortaya koyduklarını aktaran Aktay şöyle konuştu: “Siirt’in teröre karşı tutumu nettir. Siirt halkı geçmişte örgütün siyasi partisine oy verenler dahi teröre destek veremeyerek terörün Siirt’te hendek politikasını uygulamasına izin vermemiştir. Bilakis şehit düşen polisimizin cenazesine sahip çıkarak tüm Türkiye’ye gür bir sesle göstermişlerdir. O cenazeye katılan tüm Siirtli hemşerilerimi canı gönülden tebrik ediyorum.
Cenazeden sonrada taziye yerine Siirtlilerin gösterdiği rağbet kahraman polisimize cesaret ve moral vermiştir. Polisimizin yürütmekte olduğu çetin mücadele dolayısıyla kendilerini birazda ha yalnız his etmemelerini sağlamışlardır.”
"Siirt’in Duruşu"
“Siirtliler şehit düşen polis memuru Yalçın Yamaner’i tamda kendilerine yanaşır bir şekilde dua ve tekbirlerle uğurlamış olması ve akabinde Gençlik Kollarımız ve Kadın kollarımızın başlatmış olduğu bin hatim kampanyası gerçekten de insanları duygulandıran çalışmalardır” diyen Aktay, vatandaşların terör örgütüne karşı gösterdiği tavrı şöyle anlattı: “Kendilerini devletten kurtarmaya geldik, öz yönetim yapacağız diyen o teröristlere halk “gidin Allah aşkına gölge etmeyin başka bir şey istemeyiz. Aradan çekilirseniz biz zaten gayet mutluyuz” dediler. Bizim tek sorunumuz sizsiniz artık siz silahlı güçler.
Siirtliler o kendilerini kurtarıcı olarak Kürt halkını empoze etmeye çalışan kurtarıcılara gidin size ihtiyacım yok biz zaten kurtulmuşuz, gayet mutluyuz dediler ve kapılarını açmadılar. Onun için Siirt’e tutunamayan bu terör örgütü, şebekesi adeta Siirt’i cezalandırmak istedi ve dağ kadrosu gelip kendi eliyle Siirt’e eylem yapmaya, kendi eliyle gelip kazıp acaba Siirt’i de diğer bölge illere benzetebilir miyiz dedi, Allah onları muvaffak etmesin.
Siirtliler sergiledikleri bu asil duruşla kendi kaderlerine başka türlü çok güzel biçimde sahip çıkmış oldular. Ulusal medyada da Siirt’in Duruşu diye manşet olması yerinde bir başlık olmuştur.” Halkın terör örgütüne karşı yürütülen operasyonlardan son derece memnun olduğunu aktaran Aktay, Siirt halkı bu duruşunu cesaretle göstermiş olduğu söyledi.
"Akademisyenlerin bildirisi"
İmza kampanyasını başlatan akademisyenlerin çoğu yurt dışında bölgeden haberiz olduklarına işaret eden Aktay, akademisyenlerin terör örgütünün halkı hedef alması ve yaşam alanlarda gerçekleştirdiği silahlı çatışmaları görmezden geldiğini aktardı.
Türkiye Cumhuriyeti halkıyla birlikte olduğunu ve Kürtler arasında hiçbir ayrım yapmadan tamamen bölge halkın hassasiyetini gözettiğine vurgu yapan Aktay şöyle devam etti: “Hangi devlet hangi Kürtlere karşı savaş açmıştır.
Elinde silah olmayan kime karşı savaşmıştır Türkiye Cumhuriyeti? PKK’nın o propaganda makinalarının taşıdığı bilgilerle değil. Propaganda aygıtların bize taşıdıkları bilgilerle değil, gerçekten gelin sahada bir görün kim kime karşı savaş açmış, PKK Kürtmüdür? PKK Kürtleri temsil etmiyor. PKK devletle milletin arasına girmiş bir fitne örgütüdür ve emperyalistlerin bu bölge üzerindeki uzantısıdır.
Şuanda PKK’nın tek ajandası vardır, kendilerini tutan, kendilerine bir ihaleyi vermiş olan emperyalist güçlerin Türkiye üzerindeki programlarını, planlarını hayata geçirmektir, başka bir ajandası yok. PKK’nın Kürtlerin hayatını iyileştirmek, Kürtlerin onurunu korumak, Kürtlerin bugün için herhangi bir şekilde şartlarını düzeltmek veya daha iyi bir hale getirmek gibi bir ajandası zinhar yoktur.
Görüyoruz, PKK Kürtleri için şimdiye kadar ne yaptı, Kürtlerin hayatını biraz daha iyileştirmek adına ne yaptı?, daha fazla kötüleştirmekten başka, daha fazla bu bölgede şiddet sarmanına sürmekten başka ne yapıyor?, gelip Kürtleri kendine kalkan yapıyor, bu mudur Kürtlere hizmet etmek.
Kürt halkını, Kürtlerin çocuklarını eline silahı verip sahaya sürerek, Kürtlerin kadınlarını, yaşlı kadınların kendine kalkan yaparak, onların arkasına sığınıp güvenlik güçlerine ateş açarak Kürtlere mi hizmet etmiş oluyorsunuz?.
Hayır. Bu Kürtleri sömürmektir, bu Kürtleri köleleştirmektir, esas Kürtleri katletmek budur. Kim katliam yapıyor? ey akademisyenler, kendini akademisyen zanneden ama bence o bildiriye imza attığınız andan itibaren sahip olduğunuz bütün akademik vasıflarınızı bir çırpıda yok etmiş o akademisyenler. Gelin birazcık burada yaşayan insanları dinleyin bakalım, hak etten bu bir katliam mıdır yoksa buradaki insanların belki de iki üç yıldır beklemekte oldukları operasyonlar mıdır?.”
AK Parti Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, Siirtlilerin terör örgütüne karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek “Siirt’in teröre karşı tutumu nettir.
Siirt halkı geçmişte örgütün siyasi partisine oy verenler dahi teröre destek veremeyerek terörün Siirt’te hendek politikasını uygulamasına izin vermemiştir” dedi. Siirtliler tüm unsurlarıyla asla teröre prim vermeyeceklerini açık bir şekilde ortaya koyduklarını aktaran Aktay şöyle konuştu: “Siirt’in teröre karşı tutumu nettir. Siirt halkı geçmişte örgütün siyasi partisine oy verenler dahi teröre destek veremeyerek terörün Siirt’te hendek politikasını uygulamasına izin vermemiştir. Bilakis şehit düşen polisimizin cenazesine sahip çıkarak tüm Türkiye’ye gür bir sesle göstermişlerdir. O cenazeye katılan tüm Siirtli hemşerilerimi canı gönülden tebrik ediyorum.
Cenazeden sonrada taziye yerine Siirtlilerin gösterdiği rağbet kahraman polisimize cesaret ve moral vermiştir. Polisimizin yürütmekte olduğu çetin mücadele dolayısıyla kendilerini birazda ha yalnız his etmemelerini sağlamışlardır.”
"Siirt’in Duruşu"
“Siirtliler şehit düşen polis memuru Yalçın Yamaner’i tamda kendilerine yanaşır bir şekilde dua ve tekbirlerle uğurlamış olması ve akabinde Gençlik Kollarımız ve Kadın kollarımızın başlatmış olduğu bin hatim kampanyası gerçekten de insanları duygulandıran çalışmalardır” diyen Aktay, vatandaşların terör örgütüne karşı gösterdiği tavrı şöyle anlattı: “Kendilerini devletten kurtarmaya geldik, öz yönetim yapacağız diyen o teröristlere halk “gidin Allah aşkına gölge etmeyin başka bir şey istemeyiz. Aradan çekilirseniz biz zaten gayet mutluyuz” dediler. Bizim tek sorunumuz sizsiniz artık siz silahlı güçler.
Siirtliler o kendilerini kurtarıcı olarak Kürt halkını empoze etmeye çalışan kurtarıcılara gidin size ihtiyacım yok biz zaten kurtulmuşuz, gayet mutluyuz dediler ve kapılarını açmadılar. Onun için Siirt’e tutunamayan bu terör örgütü, şebekesi adeta Siirt’i cezalandırmak istedi ve dağ kadrosu gelip kendi eliyle Siirt’e eylem yapmaya, kendi eliyle gelip kazıp acaba Siirt’i de diğer bölge illere benzetebilir miyiz dedi, Allah onları muvaffak etmesin.
Siirtliler sergiledikleri bu asil duruşla kendi kaderlerine başka türlü çok güzel biçimde sahip çıkmış oldular. Ulusal medyada da Siirt’in Duruşu diye manşet olması yerinde bir başlık olmuştur.” Halkın terör örgütüne karşı yürütülen operasyonlardan son derece memnun olduğunu aktaran Aktay, Siirt halkı bu duruşunu cesaretle göstermiş olduğu söyledi.
"Akademisyenlerin bildirisi"
İmza kampanyasını başlatan akademisyenlerin çoğu yurt dışında bölgeden haberiz olduklarına işaret eden Aktay, akademisyenlerin terör örgütünün halkı hedef alması ve yaşam alanlarda gerçekleştirdiği silahlı çatışmaları görmezden geldiğini aktardı.
Türkiye Cumhuriyeti halkıyla birlikte olduğunu ve Kürtler arasında hiçbir ayrım yapmadan tamamen bölge halkın hassasiyetini gözettiğine vurgu yapan Aktay şöyle devam etti: “Hangi devlet hangi Kürtlere karşı savaş açmıştır.
Elinde silah olmayan kime karşı savaşmıştır Türkiye Cumhuriyeti? PKK’nın o propaganda makinalarının taşıdığı bilgilerle değil. Propaganda aygıtların bize taşıdıkları bilgilerle değil, gerçekten gelin sahada bir görün kim kime karşı savaş açmış, PKK Kürtmüdür? PKK Kürtleri temsil etmiyor. PKK devletle milletin arasına girmiş bir fitne örgütüdür ve emperyalistlerin bu bölge üzerindeki uzantısıdır.
Şuanda PKK’nın tek ajandası vardır, kendilerini tutan, kendilerine bir ihaleyi vermiş olan emperyalist güçlerin Türkiye üzerindeki programlarını, planlarını hayata geçirmektir, başka bir ajandası yok. PKK’nın Kürtlerin hayatını iyileştirmek, Kürtlerin onurunu korumak, Kürtlerin bugün için herhangi bir şekilde şartlarını düzeltmek veya daha iyi bir hale getirmek gibi bir ajandası zinhar yoktur.
Görüyoruz, PKK Kürtleri için şimdiye kadar ne yaptı, Kürtlerin hayatını biraz daha iyileştirmek adına ne yaptı?, daha fazla kötüleştirmekten başka, daha fazla bu bölgede şiddet sarmanına sürmekten başka ne yapıyor?, gelip Kürtleri kendine kalkan yapıyor, bu mudur Kürtlere hizmet etmek.
Kürt halkını, Kürtlerin çocuklarını eline silahı verip sahaya sürerek, Kürtlerin kadınlarını, yaşlı kadınların kendine kalkan yaparak, onların arkasına sığınıp güvenlik güçlerine ateş açarak Kürtlere mi hizmet etmiş oluyorsunuz?.
Hayır. Bu Kürtleri sömürmektir, bu Kürtleri köleleştirmektir, esas Kürtleri katletmek budur. Kim katliam yapıyor? ey akademisyenler, kendini akademisyen zanneden ama bence o bildiriye imza attığınız andan itibaren sahip olduğunuz bütün akademik vasıflarınızı bir çırpıda yok etmiş o akademisyenler. Gelin birazcık burada yaşayan insanları dinleyin bakalım, hak etten bu bir katliam mıdır yoksa buradaki insanların belki de iki üç yıldır beklemekte oldukları operasyonlar mıdır?.”
