Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Prof.Dr. Yasin Aktay, bütün Müslümanlar ve mazlumlar için Türkiye'nin bir yurt ve insanlığın başkenti olduğunu belirterek, "Ülkemiz mazlum insanlara güven verdi ve ev sahipliği yaptı. Belki Türkiye belki dünyanın en zengin ülkesi değil ama insanlık ve yardımlaşma açısından en zengin devlettir." dedi.
Türk-Arap İlişkileri Merkezi'nin, Uluslararası Kudüs ve Filistin Destek Birliği ile birlikte düzenlediği 9. Beytülmakdis Kanaat Önderleri Forumu başladı. Foruma katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, burada yaptığı konuşmada, Filistin davasının duyurulması amacıyla düzenlenen bu etkinliklerin Türkiye'deki ve dünyadaki Müslümanları bir araya getirdiğini söyledi.
Aradaki tüm farklılıklara rağmen Türkiye'de sağcı, solcu, milliyetçi, islamcı grupların bu dava uğruna bir araya geldiğini hatırlatan Aktay, "En önemlisi de bu dava toplumlar arası diyaloğun gelişmesinde çok önemlidir. Bütün Müslümanlar ve mazlumlar için Türkiye bir yurttur, insanlığın başkentidir. Ülkemiz mazlum insanlara güven verdi ve ev sahipliği yaptı. Belki Türkiye belki dünyanın en zengin ülkesi değil ama insanlık ve yardımlaşma açısından en zengin devlettir. İnşallah hepimiz bu dava uğrunda başarılı olacağız. Bu çalışmanın devam etmesini temenni ediyoruz. Allah'tan ümit ediyoruz ki. Bu hep böyle devam edecek ve ümmeti bir araya getirecektir." diye konuştu.
Kudüs'ün kültürlerin arasında örnek gösterilecek bir şehir olduğunu, insanlığın ve medeniyetin simgesi haline geldiğini dile getiren Aktay, binlerce sene Kudüs'te Müslümanların ve Yahudilerin bir arada yaşadıklarını ifade etti.
Kudüs'ün bu yönüyle camilerin, sinagogların ve kiliselerin bir arada olduğu İstanbul'a benzediğine işaret eden Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kudüs'ü diğer şehirlerden ayıran özellik budur. Kudüs yerle bir olunca dünya da yerle bir oldu. Kudüs ihtilale uğradığında tüm dünya da ihtilale uğradı. Zulüm Kudüs'e geldiği zaman bütün dünyaya yayıldı. Kudüs'ün özgürleşmesi demek tüm dünyanın da özgürleşmesi ve feraha ermesi demektir. Dünyadaki Müslümanların çoğu Arakan'da, Myanmar'da, Suriye'de, Mısır'da zulüm görmektedir. Dünya acı çekiyor ve insanlık büyük bir sınav veriyor. Fakat zulmü asıl tadan ve yıllardır yaşayan millet Filistin halkıdır. Ne zaman adalet Kudüs'te sergilenirse, o zaman bütün dünyaya da adalet yayılır. Kudüs adaletin merkezidir. Kudüs'ü kurtarmadan kendinizi kurtaramazsınız. Adalet oraya yayıldığında bütün dünyaya yayılacaktır. Bizim bütün ümmetin sorunlarıyla ilgilenmemiz gerekiyor."
AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkan Vekili Nurettin Nebati ise konuşmasında, bu toplantılarla Müslümanların ortak dertleri ve problemlerinin dile getirildiğini, sorunlara çözüm yolu bulmaya çalıştıklarını söyledi. Hz. Musa'nın ve Hz. İbrahim'in bu dünyanın yaratılmasına vesile olan Kudüs'ün, Mescid'i Aksa'nın, Kubbetü's Sahra'nın Müslümanlara ait olduğununun altını çizen Nebati, "Kudüs kalp sızımız, acımız, umudumuz, Kabe'nin kardeşi, ilk kıblegahızım, canımız, varlığımız. Ama orada kardeşlerimize yapılan zulümle onurumuz çiğneniyor, ayaklar altına alınıyor. Canımız yanıyor. Aşkımızı, özlemimizi, hasretimizi gözyaşları içerisinde gidermeye çalışıyoruz. Artık kanaatlerimiz eyleme dönüşmek zorunda. Yoksa Kudüs'te rahat etmeyen Müslümanların hesabını Allah bizden sorar." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Kudüs ve Filistin Destek Birliği Komisyonu Başkanı Abdülcelil Karuri de, Filistin'in çok büyük bir imtihan yaşadığını ve Mescid'i Aksa'nın sarsıntıya maruz kaldığını ifade etti. Mescid'i Aksa'nın yanı sıra İslam aleminin de sarsıldığını fakat Mescid'i Aksa'ya konulan elektronik kapılara rağmen murabıt kardeşlerinin orada kalarak mücadele ettiğini belirten Karuri, "Biz de onlara destek olmalıyız. İnşallah bu komisyon üyeleri zaferin müjdecisi olacak." dedi.
"Siyonist Devletin İşgalinde Son Nokta", "Bağımsızlık İçin Gereken Direniş", "İsrail ile İlişkileri Normalleştirmedeki Tehlike", "Filistin'in Bağımsızlığında Ümmetin Sorumluluğu Nedir" ve "İsrail ile İlişkileri Normalleştirmeye Karşı Direniş" gibi konu başlıklarının ele alınacağı ve 50 ülkeden 800 kanaat önderinin katıldığı forum, bugün sona erecek.