Yalova Siirt Vakfının 1. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle Yalova SİDER ve Yalova Siirt Vakfı tarafından düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye” konulu konferansa katılmak üzere Yalova’ya gelen Ak Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Yeni anayasa, Demokrasi ve terör sorunu konularında açıklamalarda bulundu.
Halk Eğitim Merkezi Konferans salonunda düzenlenen programa, Ak Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu, Ak Parti İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak, Siirt İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Süvari, protokol üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Kuran-ı Kerim tilaveti okundu. Programın açılış konuşmasını yapan Siirt Vakfı Yalova Şube Başkanı Ergün Demirhan, Vakıf geçmiş ve gelecek arasında bir kültür bağıdır diyerek, Yalova’dan sonra 10 ilimizde daha şubeler açarak gittikçe büyüyen ve güçlenen Siirt vakfımızın bünyesinde bulunmaktan büyük bir onur duyuyoruz.
Genel merkezimizin belirlediği ilkeler ve değerler doğrultusunda bir iyilik hareketi olarak hizmetlerini sürdüren Siirt vakfımızın kuruluşundan bugüne kadar hayırlı hizmetlerde bulunan herkesi hayırla yad ediyoruz.” dedi.
Birliktelik ve dayanışmanın sosyal yaşamın vazgeçilmez olgusu olduğunu belirten, Yalova Siirtliler Derneği Başkanı Vedat Babaoğlu’da, yarınlarımızı daha sağlam temellere oturtmak adına birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma konusunda omuz omuza olmalıyız. Yeni anayasa çalışmaları ve terör sorunuyla ilgili toplumdaki zafiyetlerin herkes tarafından görüldüğü bir gerçektir. Sorunların çözülmesi terörün kökünün kurutulması ve toplumsal huzurun sağlanması açısından yeni anayasayla ilgili çalışmaları sorumlu bir STK olarak takip etmeliyiz ve yeni anayasa çalışmlarını yürekten destekliyoruz.” dedi.
“Çağımızda siyaset var sayılma ve saygı görme siyasetidir”
Toplumlardaki farklılıkların yönetilmesi o toplumun beden siyaseti anlamına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Yasin Aktay, “Beden siyaseti bir toplumu beden gibi gören, beden uyumu şeklinde değerlendirebilen ve bu bedenden güçlü bir yapı, güçlü bir irade ve güçlü bir aktör çıkarabilen toplumlardır.
Toplumsal farklılıkları nasıl yönetiyor olduğumuz çok önemli bir şeydir. Biz bu toplumsal farklılıkları birbirimize tehlike olarak mı görüyoruz, onları tesviye etmeye mi çalışıyoruz, onları birbirine benzetmeye mi çalışıyoruz? Bunlar hep tarih boyunca bir devletin toplumu yönetirken sergilediği farklı tepkilerdir. Cumhuriyet döneminde en büyük handikaplarımızdan bir tanesi, toplumu bir kimlik içerinde bütün farklılıkları yok ederek, tesviye etmeye çalışmamız, eşitlemeye çalışmamız herkes birbirinin aynısı olsun, herkes tek bir kalıp içerisinde olsun. Onun için bir kimlik ifade etmişiz ve bu kimlik içerisinde bütün farklılıkları yok etmişiz veya yok saymışız. Yok sayınca, adı üstünde saymamış oluyoruz veya saygıda bulunmamış oluyoruz.
Bir takım insanlar ‘beni sayın’ diyorlar, beni saymadığınız zaman, beni yok saydığınız zaman ben kendimi rencide edilmiş hissediyorum dediler. Onun için çağımızda siyaset, var sayılma siyasetidir, saygı görme siyasetidir. insanlar kendilerinin var olunduğunu bilinmesini istiyorlar.” dedi.
“Parlamenter sistem bizi parçalıyor”
Parlamenter sistemin bazı sorunlara yol açtığını ifade eden Aktay, "Parlamenter sistem biraz bizi parçalıyor açıkçası. Bir türlü o bir millet olma hissini yeterince beslemiyor, güçlendirmiyor. Başkanlık sisteminin, ülkenin daha iyi idaresi açısından çok daha önemli bir sistem olduğu açık. Herkes burada Sayın Cumhurbaşkanımızı başkan yapmaktan ibaret bir süreç olarak görüyor. Bu, bundan çok öte bir şeydir. Karar alma mekanizmasını çok daha rahatlatan, aynı zamanda özgürlüğü artıran, istikrarı artıran yönü çok açık."
“Dünya DAİŞ’i İhvan’a Tercih Ediyor”
Batı Dünyasının DAİŞ’le mutlu olduğunu ifade eden Aktay, “Bugün Dünyanın DAİŞ’ten çok korktuğunu zannediyorsunuz, hayır, Dünya DAİŞ’le o kadar mutlu ki, DAİŞ’ten o kadar memnun ki, DAİŞ’i İHVAN ( Müslüman Kardeşler, Demokratik İslami Hareketler)’a çok çok tercih ediyorlar. Fakat dünya bu tür partilerin iş başına gelmesini çok daha fazla korkunç görüyor. DAİŞ bir şekilde dünyadaki insanların özellikle batı dünyasının, Müslümanlar hakkındaki algısını besliyor ve büyük bir şaşkınlık üretmiyor.
Çünkü adamlar kafalarında Müslümanları böyle görmek istiyorlar. Müslüman teröristtir, Müslüman cehalisttir, Müslüman elinde silah var laftan anlamaz kabadır, yobazdır böyle bir Müslüman algısı onları mutlu ediyor. Dünya’nın bugün İslam dünyası konusunda gösterdiği iki yüzlülük var.” dedi.
“Barış kimseye zarar vermez”
Yeni Dünya düzeninin düzensiz bir yapı olduğunu ifade eden Aktay; “bugün yeni Dünya düzeninden bahsediyoruz ama bu yeni dünya düzeninin en önemli özelliği nedir diye soracak olursanız; bir düzenin olmayışıdır. Dünya’da aksine hakim olan şey giderek bir tür kaos, bir düzensizlik, bir paylaşamama durumu söz konusudur. Mesela; Mısır’da, Suriye’de Ukrayna’da, Çin yakınlarında bir sürü hadise meydana geliyor. Bu kimin işine yarıyor diye bakıyorsunuz; hiç kimsenin işine yaramıyor.
Türkiye’yi orta doğudaki siyasetten dolayı çok eleştiren oluyor, Türkiye Orta Doğudaki siyasette çok kaybetti, bakıyorum evet Türkiye kaybetti hakikaten.
Türkiye kaybetti de peki kim kazandı? Uzun vadede İsrail bile kazanmıyor. Orta Doğu’da ki her karışıklık, Orta Doğu’da dökülen her damla kan İsrail’in sonunu daha fazla hazırlıyor. Suriye’de olup bitenlerden kim kazançlı çıktı sorusu soruluyor. Türkiye’nin zararlı çıktığı kesin, Çünkü Türkiye’nin Suriye’de ve bütün Arap ülkelerinde 5 – 6 sene önceki durumunu düşünün, bütün Arap dünyası bir başarı hikayesi olarak Türkiye’yi bir rol model olarak benimsemişti.
Türkiye Suriye’yle, Lübnan’la, Ürdün’le ortak ekonomik iş birliği modeli geliştirmeye başlamıştı ve bir tür serbest ticaret anlaşması, ortak bakanlar kurulu toplantıları ve sınırların kalktığı, vize muafiyetinin olduğu bir yeni bir ilişki düzeyi başlamıştı. Bu model o kadar güçlü bir model olacaktı ki, bu modelden herkes kazançlı çıkacaktı. Aslında Avrupa ve Amerika’da karlı çıkacaktı. Çünkü barışın olması herkese yararlıdır. Bir yerde barışın olması, kimseye zarar vermez. Barış ticaretin artmasıdır, ilişkilerin artmasıdır.”şeklinde konuştu.
“PKK ile PYD arasında hiçbir fark yok”
AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, "PKK ile PYD arasında hiçbir fark yok. Sınırın öbür tarafına gidildiğinde PYD, bu tarafına geçilince PKK oluyor" dedi. Aktay, "PKK ile PYD arasında hiçbir fark yok. Sınırın öbür tarafına gidildiğinde PYD, bu tarafına geçilince PKK oluyor. Semboller, liderler, hedefler aynı.
Tarzları aynı. Bunların hepsi birer cani, cinayet şebekesi. DAEŞ diye bir örgüt icat ettiler. Bu örgütü sanki İslam'ı sembolize ediyormuş gibi yansıttılar. Müslümanları töhmet altında bıraktılar. Bakın PYD'yi ne için meşrulaştırıyorlar, DAEŞ'le mücadele ettiği için. DAEŞ'in yaptığı terörü onlar da yapıyor." Dedi.
Halk Eğitim Merkezi Konferans salonunda düzenlenen programa, Ak Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu, Ak Parti İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak, Siirt İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Süvari, protokol üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Kuran-ı Kerim tilaveti okundu. Programın açılış konuşmasını yapan Siirt Vakfı Yalova Şube Başkanı Ergün Demirhan, Vakıf geçmiş ve gelecek arasında bir kültür bağıdır diyerek, Yalova’dan sonra 10 ilimizde daha şubeler açarak gittikçe büyüyen ve güçlenen Siirt vakfımızın bünyesinde bulunmaktan büyük bir onur duyuyoruz.
Genel merkezimizin belirlediği ilkeler ve değerler doğrultusunda bir iyilik hareketi olarak hizmetlerini sürdüren Siirt vakfımızın kuruluşundan bugüne kadar hayırlı hizmetlerde bulunan herkesi hayırla yad ediyoruz.” dedi.
Birliktelik ve dayanışmanın sosyal yaşamın vazgeçilmez olgusu olduğunu belirten, Yalova Siirtliler Derneği Başkanı Vedat Babaoğlu’da, yarınlarımızı daha sağlam temellere oturtmak adına birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma konusunda omuz omuza olmalıyız. Yeni anayasa çalışmaları ve terör sorunuyla ilgili toplumdaki zafiyetlerin herkes tarafından görüldüğü bir gerçektir. Sorunların çözülmesi terörün kökünün kurutulması ve toplumsal huzurun sağlanması açısından yeni anayasayla ilgili çalışmaları sorumlu bir STK olarak takip etmeliyiz ve yeni anayasa çalışmlarını yürekten destekliyoruz.” dedi.
“Çağımızda siyaset var sayılma ve saygı görme siyasetidir”
Toplumlardaki farklılıkların yönetilmesi o toplumun beden siyaseti anlamına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Yasin Aktay, “Beden siyaseti bir toplumu beden gibi gören, beden uyumu şeklinde değerlendirebilen ve bu bedenden güçlü bir yapı, güçlü bir irade ve güçlü bir aktör çıkarabilen toplumlardır.
Toplumsal farklılıkları nasıl yönetiyor olduğumuz çok önemli bir şeydir. Biz bu toplumsal farklılıkları birbirimize tehlike olarak mı görüyoruz, onları tesviye etmeye mi çalışıyoruz, onları birbirine benzetmeye mi çalışıyoruz? Bunlar hep tarih boyunca bir devletin toplumu yönetirken sergilediği farklı tepkilerdir. Cumhuriyet döneminde en büyük handikaplarımızdan bir tanesi, toplumu bir kimlik içerinde bütün farklılıkları yok ederek, tesviye etmeye çalışmamız, eşitlemeye çalışmamız herkes birbirinin aynısı olsun, herkes tek bir kalıp içerisinde olsun. Onun için bir kimlik ifade etmişiz ve bu kimlik içerisinde bütün farklılıkları yok etmişiz veya yok saymışız. Yok sayınca, adı üstünde saymamış oluyoruz veya saygıda bulunmamış oluyoruz.
Bir takım insanlar ‘beni sayın’ diyorlar, beni saymadığınız zaman, beni yok saydığınız zaman ben kendimi rencide edilmiş hissediyorum dediler. Onun için çağımızda siyaset, var sayılma siyasetidir, saygı görme siyasetidir. insanlar kendilerinin var olunduğunu bilinmesini istiyorlar.” dedi.
“Parlamenter sistem bizi parçalıyor”
Parlamenter sistemin bazı sorunlara yol açtığını ifade eden Aktay, "Parlamenter sistem biraz bizi parçalıyor açıkçası. Bir türlü o bir millet olma hissini yeterince beslemiyor, güçlendirmiyor. Başkanlık sisteminin, ülkenin daha iyi idaresi açısından çok daha önemli bir sistem olduğu açık. Herkes burada Sayın Cumhurbaşkanımızı başkan yapmaktan ibaret bir süreç olarak görüyor. Bu, bundan çok öte bir şeydir. Karar alma mekanizmasını çok daha rahatlatan, aynı zamanda özgürlüğü artıran, istikrarı artıran yönü çok açık."
“Dünya DAİŞ’i İhvan’a Tercih Ediyor”
Batı Dünyasının DAİŞ’le mutlu olduğunu ifade eden Aktay, “Bugün Dünyanın DAİŞ’ten çok korktuğunu zannediyorsunuz, hayır, Dünya DAİŞ’le o kadar mutlu ki, DAİŞ’ten o kadar memnun ki, DAİŞ’i İHVAN ( Müslüman Kardeşler, Demokratik İslami Hareketler)’a çok çok tercih ediyorlar. Fakat dünya bu tür partilerin iş başına gelmesini çok daha fazla korkunç görüyor. DAİŞ bir şekilde dünyadaki insanların özellikle batı dünyasının, Müslümanlar hakkındaki algısını besliyor ve büyük bir şaşkınlık üretmiyor.
Çünkü adamlar kafalarında Müslümanları böyle görmek istiyorlar. Müslüman teröristtir, Müslüman cehalisttir, Müslüman elinde silah var laftan anlamaz kabadır, yobazdır böyle bir Müslüman algısı onları mutlu ediyor. Dünya’nın bugün İslam dünyası konusunda gösterdiği iki yüzlülük var.” dedi.
“Barış kimseye zarar vermez”
Yeni Dünya düzeninin düzensiz bir yapı olduğunu ifade eden Aktay; “bugün yeni Dünya düzeninden bahsediyoruz ama bu yeni dünya düzeninin en önemli özelliği nedir diye soracak olursanız; bir düzenin olmayışıdır. Dünya’da aksine hakim olan şey giderek bir tür kaos, bir düzensizlik, bir paylaşamama durumu söz konusudur. Mesela; Mısır’da, Suriye’de Ukrayna’da, Çin yakınlarında bir sürü hadise meydana geliyor. Bu kimin işine yarıyor diye bakıyorsunuz; hiç kimsenin işine yaramıyor.
Türkiye’yi orta doğudaki siyasetten dolayı çok eleştiren oluyor, Türkiye Orta Doğudaki siyasette çok kaybetti, bakıyorum evet Türkiye kaybetti hakikaten.
Türkiye kaybetti de peki kim kazandı? Uzun vadede İsrail bile kazanmıyor. Orta Doğu’da ki her karışıklık, Orta Doğu’da dökülen her damla kan İsrail’in sonunu daha fazla hazırlıyor. Suriye’de olup bitenlerden kim kazançlı çıktı sorusu soruluyor. Türkiye’nin zararlı çıktığı kesin, Çünkü Türkiye’nin Suriye’de ve bütün Arap ülkelerinde 5 – 6 sene önceki durumunu düşünün, bütün Arap dünyası bir başarı hikayesi olarak Türkiye’yi bir rol model olarak benimsemişti.
Türkiye Suriye’yle, Lübnan’la, Ürdün’le ortak ekonomik iş birliği modeli geliştirmeye başlamıştı ve bir tür serbest ticaret anlaşması, ortak bakanlar kurulu toplantıları ve sınırların kalktığı, vize muafiyetinin olduğu bir yeni bir ilişki düzeyi başlamıştı. Bu model o kadar güçlü bir model olacaktı ki, bu modelden herkes kazançlı çıkacaktı. Aslında Avrupa ve Amerika’da karlı çıkacaktı. Çünkü barışın olması herkese yararlıdır. Bir yerde barışın olması, kimseye zarar vermez. Barış ticaretin artmasıdır, ilişkilerin artmasıdır.”şeklinde konuştu.
“PKK ile PYD arasında hiçbir fark yok”
AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, "PKK ile PYD arasında hiçbir fark yok. Sınırın öbür tarafına gidildiğinde PYD, bu tarafına geçilince PKK oluyor" dedi. Aktay, "PKK ile PYD arasında hiçbir fark yok. Sınırın öbür tarafına gidildiğinde PYD, bu tarafına geçilince PKK oluyor. Semboller, liderler, hedefler aynı.
Tarzları aynı. Bunların hepsi birer cani, cinayet şebekesi. DAEŞ diye bir örgüt icat ettiler. Bu örgütü sanki İslam'ı sembolize ediyormuş gibi yansıttılar. Müslümanları töhmet altında bıraktılar. Bakın PYD'yi ne için meşrulaştırıyorlar, DAEŞ'le mücadele ettiği için. DAEŞ'in yaptığı terörü onlar da yapıyor." Dedi.