Pervari ilçesinde vatandaşlar, yaklaşık 88 yıldır Ankara'dan ilçeye gönderilen siren sesiyle iftar açıp, sahura kalkıyor.
Pervari Belediye Başkanı Tayyar Özcan açıklamada, ilçedeki vatandaşların siren sesiyle iftar açtığını ve sahura kalktığını belirterek, bunun burada gelenek haline geldiğini söyledi. Cumhuriyetin ilk yıllarında ilçede davulcu ile minareli caminin bulunmaması nedeniyle iftar ve sahur vaktinin vatandaşa duyurulması için Ankara'dan siren gönderildiğini ifade eden Özcan, şöyle dedi: "İlçemizde gelenek haline gelen siren çalma, Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara'dan gönderilen sirenin ilçemize gönderilmesi ile başlamış. İftar ve sahur vakitlerinde kullanılmak üzere gönderilen siren halk tarafından çok benimsenmiş. Daha sonra ilçemizde, minareli camiler yapıldı. İlçede imkanlar arttı ancak vatandaşlar siren uygulamasına devam ettirmek istiyor. Ben de devam ettiriyorum. Personelimizden birini bunu çalıştırmakla görevlendiriyoruz. Vatandaşlar, halk arasında 'borazan' olarak adlandırılan siren sesini duymaya alışmış."
"Sirensiz iftar açılmıyor"
Aydın Mahallesi Muhtarı Salih Özmen de gelenek haline gelen siren sesinin devam ettirilmesini istediklerini kaydetti. Sirenle iftar açma ve sahura kalkmanın ilçe halkı tarafından benimsendiğini ifade eden Özmen, şunları söyledi: "1927 yılında ilçemiz belediye olmasına rağmen camilerde hoparlör sistemi yoktu. O zaman Ankara'dan sahur ve iftar vakitlerini millete duyurmak amacı ile bu siren gönderilmiş. O günden bu güne kadar ilçemizde gelenek haline gelen siren çalma devam ediyor.
O dönemde def çalan amcalarımız da vardı. Sokak sokak gezer def çalarlardı bu günkü ramazan davulcuları gibi. O def çalınmasına rağmen millet sirenin çalınmasını istiyordu. O siren devamlı her ramazan ayında bize hediye edildiği günden bu güne kadar bir gelenek olarak devam ediyor. Bunu devam ettirmekte istiyoruz. Ramazan ayında siren sesini o kadar benimsemişiz ki bazı ihtiyarlarımız siren sesi duymadan iftarlarını açmıyor.
" İftar ve sahur vakitlerinde evinin damına çıkardığı sireni el yordamıyla çalıştıran Ayhan Sümen, büyükler tarafından benimsenen siren sesinin ve cihazın çocukların da çok ilgisini çektiğini bildirdi. Siren çalmadan önce evin damına gelen çocukların sireni nasıl çaldığını izlediklerini anlatan Sümen, "Siren sesi, ilçe merkezinin yanı sıra 20 kilometre uzaklıktaki köylerde bile duyuluyor.
Bu ses ilçede ramazan ayında bir gelenek olarak devam ediyor" diye konuştu. Vatandaşlardan Ahmet Özer de iftar ve sahur vakitlerinde siren sesi duymaya alıştıklarını dile getirerek, "İlçemizde ramazan ayının gelmesi ile iftar ve sahur vakti olduğunu bildirmek amacı ile çalınan bu siren ayrı bir hava katıyor.
İlçe dışından gelen vatandaşlar ramazan ayında borazan çaldığında panik edip, bir olay olduğunu zan ediyorlar ama sonradan kendilerini sahur veya iftar vakti geldiğinden dolayı sirenin çalındığını söyleyince onların da çok hoşuna gidiyor" diye konuştu.
Pervari Belediye Başkanı Tayyar Özcan açıklamada, ilçedeki vatandaşların siren sesiyle iftar açtığını ve sahura kalktığını belirterek, bunun burada gelenek haline geldiğini söyledi. Cumhuriyetin ilk yıllarında ilçede davulcu ile minareli caminin bulunmaması nedeniyle iftar ve sahur vaktinin vatandaşa duyurulması için Ankara'dan siren gönderildiğini ifade eden Özcan, şöyle dedi: "İlçemizde gelenek haline gelen siren çalma, Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara'dan gönderilen sirenin ilçemize gönderilmesi ile başlamış. İftar ve sahur vakitlerinde kullanılmak üzere gönderilen siren halk tarafından çok benimsenmiş. Daha sonra ilçemizde, minareli camiler yapıldı. İlçede imkanlar arttı ancak vatandaşlar siren uygulamasına devam ettirmek istiyor. Ben de devam ettiriyorum. Personelimizden birini bunu çalıştırmakla görevlendiriyoruz. Vatandaşlar, halk arasında 'borazan' olarak adlandırılan siren sesini duymaya alışmış."
"Sirensiz iftar açılmıyor"
Aydın Mahallesi Muhtarı Salih Özmen de gelenek haline gelen siren sesinin devam ettirilmesini istediklerini kaydetti. Sirenle iftar açma ve sahura kalkmanın ilçe halkı tarafından benimsendiğini ifade eden Özmen, şunları söyledi: "1927 yılında ilçemiz belediye olmasına rağmen camilerde hoparlör sistemi yoktu. O zaman Ankara'dan sahur ve iftar vakitlerini millete duyurmak amacı ile bu siren gönderilmiş. O günden bu güne kadar ilçemizde gelenek haline gelen siren çalma devam ediyor.
O dönemde def çalan amcalarımız da vardı. Sokak sokak gezer def çalarlardı bu günkü ramazan davulcuları gibi. O def çalınmasına rağmen millet sirenin çalınmasını istiyordu. O siren devamlı her ramazan ayında bize hediye edildiği günden bu güne kadar bir gelenek olarak devam ediyor. Bunu devam ettirmekte istiyoruz. Ramazan ayında siren sesini o kadar benimsemişiz ki bazı ihtiyarlarımız siren sesi duymadan iftarlarını açmıyor.
" İftar ve sahur vakitlerinde evinin damına çıkardığı sireni el yordamıyla çalıştıran Ayhan Sümen, büyükler tarafından benimsenen siren sesinin ve cihazın çocukların da çok ilgisini çektiğini bildirdi. Siren çalmadan önce evin damına gelen çocukların sireni nasıl çaldığını izlediklerini anlatan Sümen, "Siren sesi, ilçe merkezinin yanı sıra 20 kilometre uzaklıktaki köylerde bile duyuluyor.
Bu ses ilçede ramazan ayında bir gelenek olarak devam ediyor" diye konuştu. Vatandaşlardan Ahmet Özer de iftar ve sahur vakitlerinde siren sesi duymaya alıştıklarını dile getirerek, "İlçemizde ramazan ayının gelmesi ile iftar ve sahur vakti olduğunu bildirmek amacı ile çalınan bu siren ayrı bir hava katıyor.
İlçe dışından gelen vatandaşlar ramazan ayında borazan çaldığında panik edip, bir olay olduğunu zan ediyorlar ama sonradan kendilerini sahur veya iftar vakti geldiğinden dolayı sirenin çalındığını söyleyince onların da çok hoşuna gidiyor" diye konuştu.
