Türkiye’nin eğitim sisteminden bahsetmek her zaman biraz mayın tarlasında dolaşmak gibi. Özellikle tıp fakülteleri konusu, her sohbette gündeme gelen bir mesele.
Malum, tıp kazanmak için bir öğrencinin “yeni nesil matematik” denen şeyle arkadaşlık kurması, sabahlara kadar test çözmesi, hatta neredeyse ömrünü adaması gerekiyor. Ama ne hikmetse, bazıları tıp eğitimini yurtdışında parayla halledip, sonra “Ben doktorum!” diye geri dönüyor.
İşte burada Kemal Sunal’ın “Doktor Civanım” filmi aklıma geliyor: Tıp okumamış, ancak köy halkını kendine inandırmayı başarmış saf ama samimi bir kahraman. Bugünün dünyasında da Doktor Civan’ın yeni versiyonlarını görüyor gibiyiz.

Bir düşünün: Türkiye’de tıp kazanamayan ama yurtdışında parayla diploma alan bu modern “doktorlarımız,” adeta günümüzün “Civan Doktorları.” Ama arada devasa bir fark var. Doktor Civan’ın saf ve temiz yüreğiyle insanlara yardım etmeye çalışan hali, bugün parayı bastırıp doktorluk diploması alan bu arkadaşlarda yok. Onlar, maalesef modern toplumun “bir şekilde hallederiz” mottosunu taşır gibi.

Filmde Doktor Civan’ın yaşadığı komik olaylar, aslında köy halkının samimiyeti ve içtenliğiyle birleşince hoş bir harmoni yaratıyor.
Bugün bu modern “Civan doktorlar” hastane koridorlarında dolaşırken, insan ister istemez düşünmeden edemiyor: “Acaba bunlar da kalbi dinlerken stetoskopun ters ucunu mu tutuyor?”

Tıp gibi kutsal bir mesleğin bu hale gelmesi düşündürücü. Üstelik gerçek doktorlar, yani yıllarını bu uğurda harcayanlar, laboratuvarda uykusuz geçen gecelerin hakkını vermeye çalışanlar, modern Civan doktorların gölgesinde kalıyor. Ancak bu durumun bir de komik bir yanı var:

Bir gün bir hasta, gerçek bir Civan doktorla karşılaşırsa ne olur? Belki de filmdeki gibi, “Hocam, bu iğne biraz canımı yakacak mı?” diye sormadan, “Hocam, senin bu diplomayı kaç paraya aldığını söyle de canımızı yaktığına değsin!” der.

Sonuç olarak, Doktor Civanım, bir komedi filmi olarak güldürürken aslında önemli bir mesaj da veriyor: Bilgi ve liyakat olmadan iş yapmak, en azından eskiden, bir şekilde tatlı bir yanlış anlamayla örtülebiliyordu.

Ama şimdi, bunun sonuçları bir köy halkını değil, bir toplumu etkiliyor. Yani Civan Doktorlar, siz siz olun, stetoskopun önce hangi tarafa tutulması gerektiğini öğrenin, zira halkın mizah anlayışı eskisi kadar geniş değil.

Dr. Özgür AYDIN

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.