Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana birçok darbe girişimine şahit olmuştur.
Demokrasimize yapılan/yapılmak istenen bu müdahaleler siyasal alanın yanında başta ekonomi olmak üzere pek çok alana yansımıştır.
15 Temmuz 2016 kalkışması ise diğer girişimlerden farklı olarak kahraman Türk halkının hakikaten Çılgın Türkler dedirtecek şekilde direnişi sayesinde bertaraf edilmiştir.
Askeri darbeler, toplumsal etkilerini orta ve uzun vadede göstermekte ve tarih disiplini yasalarına göre üzerinden belli bir süre geçtiğinde etkileri anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birçok kez fiili olarak yönetime el koymak veya muhtıralarla yönetimin değiştiği darbelerle karşılaşmıştır.
Emir-komuta zinciri içeresinde gerçekleşen bu eylemler 15 Temmuz 2016’da başka bir içerikle bir kez daha sahnelendi.
15 Temmuz darbe girişimine karşı milletin gösterdiği direniş, ulusun birlik ve beraberliği uğruna verilen bir bağımsızlık mücadelesidir. 15 Temmuz direnişi milli mücadele ruhunun tavan yaptığı günün adıdır. Havada F16’lara taş atarak, tankın önüne yatarak hareket etmesini engelleyen, 15 Temmuz hainlerinin namlularına etten duvar olan kahramanların yazmış olduğu destanın adıdır.
O gece Türkiye Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarınca başlatılan hain darbe ve işgal girişimiyle karşı karşıya kaldı. Esasen darbenin, bu kalkışmanın amacı Türkiye'yi yükseliş rotasından döndürmek amacıyla dış düşmanların iş birliğiyle FETÖ terör örgütü yıllarca sinsice yol aldığı ordu içindeki teröristlerini harekete geçirmiş, milletin tankını, silahını, uçağını millete doğrultmuştur.
Ne var ki ihaneti yakından tanıyan feraset sahibi aziz milletimiz bu darbe görünümlü işgal girişiminde istiklal ve istikbaline yönelik bir saldırı olduğu bilinciyle kurşunlara ve bombalara karşı durmakta bir an olsun tereddüt etmedi.
O gece kadınıyla, erkeğiyle, genciyle ve yaşlısıyla meydanları dolduran halkımız ve kahraman güvenlik güçlerimiz yüz yıllar boyunca unutulmayacak bir destan yazdı.
Her biri, çıktıkları yolun şahadet gibi kutlu bir sonla bitebileceğinin idrakiyle yılmadan vatanlarını muhafaza eden kahramanlardı.
Bu onurlu asil milletin direnci karşısında gözü dönen hain terör örgütü mensupları geceden sabaha kadar 251 vatan evladını şehit etti. 2 bin 193 vatandaşımızı da yaraladı.
Türk milletinin istikbal ve istiklaline yönelik bir tehdit karşısında nasıl tek yürek olarak ülkesini cansiperane savunabileceğini bütün dünyaya göstermiştir.
Ülkemizde o gece dış destekli hain darbe girişiminde Siirt halkıda topyekûn meydanlara inerek sabaha kadar dönemin Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz ile birlikte onun ve devletin yanında yer alarak darbe girişimine en sert şekilde tepki gösterdi. Vali Mustafa Tutulmaz'ın darbenin bertaraf edilmesi ile valilik balkonundan halka hitaben yapmış olduğu konuşmasında, aziz Siirtliler demokrasi fedailiği yaptınız sizleri tekrar tekrar tebrik ediyorum. Siirt olarak Türkiye'nin gündemindesiniz. Bu fedakarlığın karşılığını inşallah daha huzurlu, daha müreffeh, daha kendine güvenen bir toplum olacağız sözleri hala kulaklarımızda yankılanmaktadır.
15 Temmuz aziz milletimizin ülkemizde darbeler tarihine nokta koyduğu kutlu bir gündür. 15 Temmuz sadece Türkiye'nin değil dünya demokrasi tarihinde de bir halkın bizatihi inisiyatif alarak bir askeri darbeyi önlediği eşsiz bir tarihtir.
15 Temmuz Türkiye'de askeri, siyasi ve ekonomik tiranlık hevesindeki odaklara cumhuriyet tarihinin en ağır tokadını indirdiği bir zaferin adıdır.
15 Temmuz zaferi gelecek nesillerimiz için daha özgür, daha sivil, daha demokratik, daha müreffeh bir Türkiye'nin umut ışığı, ilham kaynağıdır. 15 Temmuz milletimizin dost ve düşmanlarını apaçık ortaya çıkaran bir sınav gecesidir.
Bu aziz milletin özgürlük ve bağımsızlığına ket vuracak düşüncenin hayalini bile kuranların artık bir değil milyon kere düşünmeleri gerekmektedir.
Başta 15 Temmuz şehitleri olmak üzere aziz şehitlerimiz ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
